Kilise çanlarında bir yankıdır,
Bu bizim yalnızlığımız…
Bir gülümsemede yoktur;
Şu ütopik gözlerde.
Güneşe baksak gözlerimizi kamaştırır
Rüzgara çıksak saçlarımızı karıştırır;
Sonbaharda dökülen yapraklar gibiyiz.
Ardından duygulu gözyaşlarımıza hükmedemeyiz ki,
Ve ağlayan gözler gecelere sığınıp gider
Sanki gözlerimiz bir ormanın derinliklerinde
Karanlık bir kuytuda
Donarak hareketsiz kalmış göletlere benzer
Yüreğimiz göğsümüzün içinde,
Bir yaralı ceylan gibi titremeye başlar
Ellerimiz dizlerimizin üstüne düşer
Yüreğimizin atışları hızlanır
Soluk alışlarımız zorlanır
Gecenin sessiz karanlığında,
Yıldızlar ise siyah kadife üzerine;
Sanki serpilmiş pırlantalar gibi ışıldayıp uzanır.
Dili geçmiş zamanda kalmıştır bizim umutlarımız.
Gökyüzüne baksak ne yazar ki;
Yukarıda ki yıldızları saymak
Yıldızlardan fallara bakıp dilekler tutmak
Sonrasında da düşlere yatmak
Bize göre de değil ki…
Yıldızlardan tutulan dilekler,
Hem de birer birer,
Onunla birlikte kayar gider inan ki.
24 nisan 2015
Yaşar CeritKayıt Tarihi : 31.8.2011 16:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!