Kaç nefes aldın kaçıyla yıktın koca dağları
Suya düşen yüzünde boğuldu mu arzular
Ölmüşlerin yerinde düşündün mü sağları
Son nefesten sonra yumak yumak sorular
Avucuna bırakıp yüzümü daldığım rüyanın uykusuydu yüzüne geceyi giydirip saldığın selam
İçime içime kırıldım çarptığın yerlerimden duymadın mı dolmadı boşluklarım ziyan oldu her kelam
Güzlerinden arta kalan üşümüş yazım hüzünlü aklansın diye baharla durmadan yağmur yıkar yüzümü
Akar boğazımdan geceye dilimin telaşları yutkunurum yangının davetidir tüküremem közümü
Yalın ayak basamadığın toprağa nasıl yağmur olursun..?
Düşünde göğüm yoksa göle düş/sen kurursun...
Öyledir...
Birileri hep bekler
Yağmurun kokusunu
Güneşin doğuşunu
Bir çocuğun yalın ayak
Korkusuz koşusunu
bir gece
seni avuç içlerinden öpeceğim
benim için biriktirdiğin duaları
dudaklarımla aminleyeceğim
bir ömür
çok vakit geçti
beklerken seni
vazgeçmek için
vakit çok geçti
Aklınca özgür bırakmış beni
Esir eden sanki kendisi
kırış kırış alnımı karışlayan namlusun
vur düşündüğümü şiirlerim kurtulsun
Gelişini beklerken gidişlerini saydım
Gelişin hiç gelmedi hep başa sardım




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!