Yıkılmış bir köprüden fezaya bakıyorum
Tam ortasındayız gezmişliğin
Arayış ile vazgeçmenin arasında
Kokusu geliyor yalnızlığın
Art arda kaç zemheri bilinmez
Bilginliğin sahte olduğu bu dünyada..
yaşıyorum gel git ler ile.
Bir yol arıyorum
Bir kurtuluş belkide
Beklemek istemiyorum
Artık yürekler sağır,
Korkak
Kalp gözüne perde inmiş,
İnsanlığın.
Üstelik gün aydınlık
Semaya baktıkça seni görüyorum
Sızıyor içime
Damla damla
Yalnızlığın..
Gökyüzünü bakmak
Hatta uçmak isterdim,
Bulutlar ile dertleşmek
Öyle ya
Her yüreğin
Başka bir isteği vardır,
Bu böyledir
Son satıra gidebilmek için
bir kitaba başlamaktır insanlar.
Son satıra gelmeden
kaybolmalarıdır.
Kitaplar gibi
Ciltlidir yürekleri
Ne toz alır içi
Ne de elin değebilir..
Oku der okutmaz.
Sorgulatır, cevapsız bırakır.
Yokuşlar değildir derdi
Dert değildir dünyası
Boşa boş bir karmaca.
Anlamsız geliyor değil mi ?
Anlam aramakta neyin nesi?
Yorgun değil mi düşlerin
Suskun değil mi cümlelerin
Göz göze gelemiyoruz,
bu aralar gökyüzü çok durgun..
Şahlanır hüznüm
Çoçukların kahkahası gibi
Aldırış etmeden kimseye
Düşe kalka büyür benim
Yalnızlığım..
Bir inkılaptır
Bu baş kaldırışım
Adım adım
Sızılar ile sevdaya kapılışım
Ardından yenilişim.
Yıldızların kayması gibi
Hayranlık bırakır
Benim yenilişim..
Bakma öyle
Vakit daha erken
Sümbüller açmadı
Seyyar satıcıların yüzü daha
Gülmedi bu şarkın gölgesinde
Zaten güleceğide yok,
iltihap tutmuş yüreklerin
Gün, rengini çehrene bulaştıra
Güneş gidiyor
El salla
Kayıt Tarihi : 30.9.2021 07:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!