Bağrımda lüzumsuz yer işgâl ettin durdun.
Beni bin türlü perişan hâl ettin durdun.
Kaos fabrikanda sevgi, vefa yerine
Her gün yeni maraza îmâl ettin durdun.
Güzellikte çoban yıldızı bilinirken,
Mesâfede kendini zuhâl ettin durdun.
Bana haram zıkkım ettin aşkı sevdayı;
Kime gıcıksam, ona helâl ettin durdun.
Bilirdin, ödüm kopardı çatık kaşından;
Bile bile öksüze celâl ettin durdun.
Ben kıyamazken tenine bir diken batsa,
Sen benim helâkimi hayâl ettin durdun.
Çaldın fırçanı, boyadın kendi kanımla;
Nazik gövdemi kanlı tuval ettin durdun.
Kendi ellerinle gömdün beni mezara,
Bilmiyor gibi dönüp suâl ettin durdun.
Hep başka yana bakarken ettin tebessüm;
Dönersem sana, derhal final ettin; durdun.
Koymadın hiç ardına elinden geleni,
Kahrınla intihara meyyâl ettin durdun.
Gündüzlere teyakkuz kattın tehlikenden,
Geceyi endişeye mahal ettin durdun.
Eziyete ara vermek yoktu mayanda;
Recep, şaban, ramazan, şevval; ettin durdun.
Ede ede düşmanın etmeyeceğini,
Zerre kadar saâdeti muhâl ettin durdun.
Kedi besledin, kuş yemledin akşam sabah;
Beni hep ihmâl, ihmâl, ihmâl ettin durdun.
Ne kötülüğümü gördün de, bu Levent'i
Âlemin nazarına deccal ettin durdun.
Delik deşik oldu mâşukluğun kanunu,
Bütün maddelerini ihlâl ettin durdun.
Yettin be gâri sevgili, sen yettin durdun.
Levent TopludalKayıt Tarihi : 16.11.2025 01:15:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!