Yer Altı Yürek Sancısı Şiiri - Özlem Çay

dirilişi müjdeliyor bak
fabrika sirenleri
uzaktan..uzaktan..
mesai bitimi,
sabah serinliğine karılı
bir kaç dal tütün
aşka sarılan.
bir yanık türkü,
sevdaya yakılan.
bir çekimlik ömür,bin yetimlik gülüş
evlât edinilmiş eğreti bi yürek
ceketi kömür
postallar is karası..
çelik gri mağrur gözleri,
ayaza durmuş
içe çakılı düşleri.
eğilmeyen dik başı
eğik biraz yatık sola,
belki biraz kırık,
kopmuş geçmiş bağlarına..
..
gecenin kapısını kırıyor
elmas yontan kazması;
biraz acıya
biraz daha acıtarak
kanırta kanırta...
kaç dehliz yarar elleri?
kaç kuyuya umut atar küreği?
madenlere,
cüsseli yeraltı düşleri açarken,
kravatlı iblisler fısıldar kulağına,
susturur karanlığı balyoz sesi
cenneti öper,
her an, her saniye,
cesurca, usulca,
alnından..
kursağından kaburgasına açılan
dehlizler boyu yürür ayakları,
infazına eşlik eder
kimi şafak kokulu anası
kimi koynuna saplı yâr/ası,
önünde göçük altı atası..

'yaşamak,
yaşamak, direnişi savurmaktı ortaya.
taa direnişin ortasına yumruk olmaktı omuz omuza.
kollamaktı emeğin kara lekesini,
avuç avuç kavramak
kıskıvrak yakalamaktı,
güneşi görmeden çarmıha gerilen dünleri, bugünleri,
gelecek yarınları! 'derdi,
toprak altında eksilen nefesi
sigarasına katık ederken babası...
tek odalı evi ısınsın diye
yokluğa tokluk bezeli
kızıl düşler salan ah bilge babası;
soğuktu kara elleri
göçük altı zifrine bulandığı
o sabahsız gece..
ahh, apak alınların,
elmas karası yazgıları..

haykırışı bastırıyor
siren sesleri,
derinden..derinden..
yaştan çok
yas sayan eller karışıyor sabaha..
oyuklara siner hezeyanlar
heyelan yüklü dinamit lokumları avaz da,
kamçılanmış duvarlar
bir ömür sırtlarında....⚘
.....özlem/
ocak/otuz bir