Çözülür mü bilmecesi
Bu yürek atışının?
Amansız vebaya kucak açışımın
Öleceğimi bile bile, içmek aşkının zehrini
Tutar yanı var mı?
Seni bıçak yarası gibi saplayışımın?
İki gözümü kan çanağı sandım seninle
Gündüz gözünü, zifir karalığı sandım
Aşkının dar ağacında asılı kaldım
Ben viran dağının volkanında kaldım
Bende seni aşktan anlar, adam sandım!
Çölde serap bildim seni
Çatlak dudaklarımı serabınla ısıttım.
Ben kurak gönlündeki, yalancı seraba kandım.
Böyle bir bahar günü olacakmış demek
Dudaklarımın yalancı seraba vedası
Yine o taşlı yolda kalacakmış demek
Hasretimin amansız vebası
Deli gönlüm,
Bu şehrin gecelerinde eritti buzul gözlerini
Usulca aktı yaramızdan,
Aşkımızın irini
İstemem artık ne ölünü, ne dirini!
Bu gece ayrılığın zifaf gecesi
Hayallerim, ak gelinliğim oldu
Zaten sade onlardı beyaz olan
Gözyaşımdan,
Damladı kırmızı kan!
Deli gönlüm sen bu acıların
Hangisine yan?
Vakit kuşluk oldu ama
Kuş uçmaz, kervan geçmez oldu gönlümden
Ayrılığın gecesinden sonra
Farkı kalmadı ölümün dirimden
Nasıl kalkacağım ayağımın üstüne yeniden?
Hiç döner mi sandın,
Aşkınla ölüme giden
Anladım,
Bu yaraya merhem yok ellerinden
Deli gönlüm yeniden başla sen,
YENİDEN!
Kayıt Tarihi : 11.5.2002 21:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!