Uçan kuştan, esen yelden bile hesap sorar olduk;
Dalında gül kalmayınca gül gibi sararıp solduk.
Özümüzle barışıkken aynalara bakmaz olduk;
Dost kazığı yiye yiye hüzün ve öfkeyle dolduk.
Eskiden içtenlik vardı, zamanla ondan da olduk;
Havadan bile nem kapar hale gelip saç baş yolduk.
Çıkar hesabı yüzünden hırsımıza tutsak olduk;
Faslımızı bitirerek aslımızı arar olduk.
Diğerkâmlık sergilerken zamanla pek bencil olduk;
Onu bunu kıskanarak iyice sararıp solduk.
Alın teri, göz nuruna daha az inanır olduk;
Asalak yaşantılara aşırı hevesle dolduk.
Eskiden özsaygı vardı, onu da hissetmez olduk;
Hoşgörüyü mumla arar hale gelip hepten yolduk.
Hatadan dönmeyi bile erdemsizlik sayar olduk;
Çokbilmişlik taslayarak kabımıza sığmaz olduk.
Zaman, mekân tanımayıp ulu orta rezil olduk;
Sözde dostluklar yüzünden ruhen de sararıp solduk.
Köşe kapma tutkusuyla hak, hukuk tanımaz olduk;
Fırsatları kollayarak sinsice coşkuyla dolduk.
Eskiden haddini bilmek vardı, artık tınmaz olduk;
Şov yapmayı sanat sanıp nice değerleri yolduk.
‘Bugün bana, yarın sana! ’, acılarla sarhoş olduk;
Zalim, haksız, kötülerin varlığıyla harap olduk.
11.01.2012
Seçil KaragözKayıt Tarihi : 11.1.2012 09:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!