Yazdığım Kağıdı Senin Gözlerine Gömdüm
Bir gece vakti...
Yarısı bana, yarısı sana ait olan bir boşlukta
bir kağıt aldım önüme
biraz sen,
biraz ben,
biraz da yarım kalmış bir ömrün sessiz çığlıkları vardı elimde.
Yazmaya başlamadım.
Haykırmaya başladım.
Ama kelimeler çıkmadı dudaklarımdan,
çünkü içimdeki her harf
boğulmuş bir çocuğun sessiz ağlayışı gibiydi.
Sen anlamadın.
Ben sustum.
Ve sustukça kelimeler büyüdü içimde,
zehir gibi yayıldı damarlarıma.
Kalem elimde titriyordu,
her satırda biraz daha az yaşıyordum.
“Gidiyorum” demek için değil,
“bitti” diyebilmek için yazıyordum.
Ama öyle basit bir bitti değildi bu
Bu,
kendini kendi ellerinle gömmekti.
Ben yazdım...
Ve senin gözlerin okumasın diye
o kağıdı aldım,
kalbinin tam ortasına değil
gözlerinin en parlak yerine gömdüm.
Çünkü senin gözlerin
bir gün beni hatırlarsa
o kağıt küller gibi
yavaş yavaş açsın istedim.
Her kelimesi bir bıçak,
her noktası bir yara izi gibi içini çizsin istedim.
Ve o gün,
beni ne kadar sevmediğini
ne kadar yanlış anladığını
ne kadar eksik gördüğünü
kelimeler sana tokat gibi çarpsın istedim.
O kağıtta sana bir adamın
nasıl sustuğu yazılıydı.
Bir adamın,
nasıl sevdiği,
nasıl göz göre göre yok sayıldığı,
bir aşkın nasıl yavaş yavaş
bir mezara dönüştüğü anlatılıyordu.
Yazdım...
Yutkunarak, titreyerek,
gözüm dolarak değil
içim boşalarak.
Yazdım...
Ve yazdığım her kelimeyle
biraz daha öldüm.
Sen hâlâ konuşurken başkalarına,
ben o yazdığım kâğıdı
senin gözlerine sessizce gömdüm.
Ve artık ne görsen beni hatırlatacak.
Çünkü o kâğıt,
senin gözbebeklerine saklandı.
Ben seni orada bıraktım.
Şimdi ben yokum.
Sadece içimde senden kalan,
ve artık bana bile ait olmayan
bir mezar gibi suskunluk var.
Yazdığım kâğıt bir itiraftı.
Bir vasiyetti.
Bir aşkın ölüm raporuydu.
Ve ben,
o kağıdı sana değil
senin içindeki vicdana emanet ettim.
– Mehmet Bildir
13 Temmuz 2025
Kayıt Tarihi : 13.7.2025 19:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!