Geç kalmışız yaza geç,
Düşünmeden harcadığımız doğa
Güçsüz,bitik,zorlanmakta.
Can veremiyor toprağa....
Yalvaramıyoruz bitmek bilmeyen kışa
Mahçubuz yaza,hasretiz bahara.
Gökten süzülürken karlar benek benek
Umutlarımızı da örttü tek renk.
Geç kaldık geç yaza,
Kıpırdamıyor kılımız gelmeyen bahara
Ağaçlar kapkara birer gölge,
Kuşlar karabasan olmuş gökte.
Kalınlaştı derimiz soğuktan
Sıcak rüzgarlar neredesiniz?
Tırmanıyor yükseklere Karadeniz
Vuruyor da vuruyor açıktan.
Geç kalmışız yaza geç
Oturmuyor dallara yapraklar
Azgın bir bulut geliyor üstümüze
Tırmalayacak kedi kadar nankör.....
Geç kaldık geç yaza
Bir kalemde geç güneşi.
Şarkılar fısıldayan otları,
Dans edip açan erguvanları.
Kurulmadı panayırlar,şenlikler
Nerede kaldı oyalı yazmalı kelebekler?
Açılmadı,boynu bükük kaldı
Tık nefes oldu nar çiçekleriyle erikler.
Bir yılan gibi sessiz sinsi
Sokuluyor fırtına öfkeli.
Isırıyor evleri, ağaçları.
Derinden kanatıyor içlerini.
Belki bir ceza bu rüzgar
Olanca acımasızlığıyla azar azar
Söküyor derimizi,iliklerimizi
Yine fırlatıp atıyor zalimin kucağına bizi........
(1 mayıs 2005)
Kayıt Tarihi : 28.1.2010 13:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Nice dizelere , saygılarla.
Nevzat Bilgiç
şiiri ikibin beşte yazmışsınız da..
değişen ne oldu ...o konuda da en kötü ülkeyiz ..
oysa doğanın bereketinin en güçlü olduğu topraklar bizde... ülkemizde... biz ne yaptık .. şu an ki bilanço ne ne kadar yeşil alanımız kaldı.. neden hep saldırı var neden hep beton yığını oldu onca yer ..
gelir mi bahar gelir mi güzellikler ..
Rabbim sunmuş değer vermeyen ellere ne yazık ki
bu konuda hepimiz suçluyuz .. sesimizin çıkmaması bile bu konuda duyarsızlığımızın en belirgin hali ..
yakılıyor yıkılıyor...
binalar bir iki kat da değil gökdelenler şunlar bunlar tarıma elverişli yerlerin heba edilmesi ...boş boş arazilerin toprakların değerlendirilmemesi ..
değerlendirseler de katil ellerde faili meçhullere gitmesi ..
ne ormanlar ne yeşil alanlarımız gitti de canımız oksijenimiz gitti de ...sesler hep cılız çıktı ..
o yüzden de kazandıklarını sanıyorlarsa ki onlar için maddiyat daha önemli olduğu için idrak edemezler o ağaçların ömrü kaç yıl biterse yenisi gelse bile kaç yıl gerekir ...nefes almak için onlara ihtiyacımız var .. tabiatın normal prosüdürü için onlara ne çok ihtiyacımız var ..her biri özene bezene belli bir düzene göre yaratılmış ...
zincir gibi biri biterse arkasından gelenler de .. çözülür gider kaybolur ..
geçtiğimiz sene sanırım dağdaki hayvanlar şehre indi nsanların yaşadığı yere indi haberi vardı.. ondan önce o bölgede orman yangını vardı büyük .. bir hafta sonrası sanırım bu haber
hayvanlar ne yapsın ha ..
gelecek tabi neden doğayı katlederken korkmuyorsunuz ..o kadar ses çıkmaıyorsunuz insandan olma hayvanlara sesiniz çok çıkımıyor da dağdan inenden o kadar kokuyorsunuz ..hayvanoğlu havyanlar varken.. dağdaki hayvandan ne korkuyorsunuz diyorum da
işte ..
böyle giderse ne yazı ne baharı nede kışı ağzı tadı ile yaşayacağız ..
öyle yazken kış oluverecek yada tam tersi sonra bizimde dengeler bozulacak ki bakın yaşıyoruz dün bahar gibi haa varken bugün eller ayaklar üşüyor neden ..
diye soruyormuyuz ..
binalardan kar göremiyoruz gökyüzünen daha yere düşmeden eriyor bina kalabalığından .
:(
yazık işte ..
neyse
duyarlı yüreğinize teşekkür
TÜM YORUMLAR (5)