Bir kırlangıcın kapması gibi sineği havada,
Bizim de bin bir rayiha yakalar burnumuz.
Bu dersiniz, yaz gecesi esintisi kumsalda;
Denizden yükselen yosun kokusu ve tuz.
Kapı kemerine sarılmış hanımeli, geceleri;
Karışır sohbetine sardunyalarla ıhlamurun.
Boynun uzatır komşu bahçenin yaz gülleri,
Hele toprağı sulayın, otların fısıltısını duyun!
Ay ışığı gibi yürür evden eve akşam sofrası;
Kiminde sarmısaklı cacık, kiminde taze fasulye!
Mangalda levrek, etli bamya, biber dolması...
Gece balkonlarını dolaşır en son, çay ve kahve!
Bazı kokular genze vurunca ağırdır, anlarsınız;
Bir çürüme var belli, bir netameli ihmal ortamda.
Meselâ ihanet kokusu, zulüm kokusu savaşta arsız;
Sahilde oynarken çocukları ebeleyen bomba!
Ama en ağırı kokuların,
Ölürken çocuklar,
Yaz keyfini süren dünyanın,
Aldırmazlık kokusu!
Kayıt Tarihi : 26.5.2024 12:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!