Yaylanın çimenini, kuzu yayılır kuzu
İnsana içirirler yayla da, buz gibi suyu
Yediğinde çavdar ekmeğini, bir güzel uyu
Buğdayı sorarsan tarlada, oldular diz boyu
Gök kubbede yankılanır akşam ezanı
Yaylanın sürüsü, çobanın çaldığı nağmeye bağlı
Davarlar doldururlar her akşam ağılı
Anaların, bacıların elinde, vardır süt kazanı
Yaylada ormana girersen kaybolur gidersin
Çamın belinde, çam sakızı düğmesini ararsan bulursun
Ormanda bir peteğe rast gelirsen, ağzını balla doldurursun
İşin aslına bakarsan yaylalarda, ömrüne ömür katarsın
Ağustos ayında gelir harmana buğday ve çavdarı
Varsa iki baş öküzün, döğen tanır harmanı
Ezer harmana serilmiş çavdarı ve buğdayı
Akşam olunca toplar harmancı, harmandan hasatını
Ormanın içleri çiçek ile doludur
Sümbülü, zambağı, duduyası ve papatyası çok boldur
İnsan, çiçeklerin kokusundan adeta sarhoş olur
Har gibi çiçek kokusunu, doldur içine doldur
Yaylanın atlarını salarsın çayırlara
Otlandıkça otlanır, bayılırlar yoncaya
Her akşam at yarışı, var ovadan obaya
Dört nala kalkacaklar, süvariler bu yolda
Bazı günler sis çöker, göz gözü görmez yaylada
Kaybolur ormanda, bir koyun birkaç dana
Ya kurda yem olacaklar, ya da gidecekler yabana
Çok mutlu oluyorsun! , sis dağılıp ta onları bulduğunda
Yaylalara yolculuk sayfiyeden iyidir
Anlatmaya gerek yok, dizelerden bellidir
Sen aşıksan arkadaş, yaylalara gidilir
Bu yaylalar herkese çok mutluluk getirir.
Ankara,02.07.2003
Bekir GedikoğluKayıt Tarihi : 3.7.2003 14:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!