Yavrumun ateşi, içimi yakıyor, kor bir alevle,
Her nefesi bir köz, kalbimi dağlıyor, parça parça.
Gözlerinde hüzün, o minik bedeninde titrek bir esinti,
Nasıl dayanırım ben bu acıya, söyleyin, nasıl dayanılır!
Kuru topraklar gibi ciğerim parçalanır, her an, her solukta,
Her nefesinle susuzluğum daha da artar, bir çığlık olur içimde.
Bir damla su olsam, serinletsem o narin alnını,
Tüm dertlerini alsam, canımdan koparıp yüreğime gömsem.
Küçücük elleri, sanki bir can simidi gibi tutunur bana,
Fısıldar gibi: "Biliyorum anne, geçer bu derdin."
Uyurken bile, gözlerim üstünde, bir an bile ayrılmaz,
Her iniltisi, içimde bir sızı, derine işleyen bir kılıç.
Keşke ben olsaydım hasta yerine, bu canımı alıp,
Tüm ağrıları ben çekseydim, yavrum, sen gül yeter ki.
Neşe doluydu bu ev, şen kahkahalarla çınlardı her köşesi,
Şimdi sessiz sedasız, nefes bile almaktan çekiniriz, çaresiz.
Kayıt Tarihi : 6.6.2025 20:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dört yaşındaki çocuğumun rahatsızlığında duyduğum üzüntü.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!