Ben Züleyhaydim sen ise Yusuf. Takvim yapraklarım daha ağırdı, senin ömür satırlarından. Nefesinin mısraları benimkinden daha azdı. Sen Yusuftun, gömleğini yırttım imkansızlığın. Gel bir sarıl bu imkansizligin kemikleri kırılsın. Senli zamanlarımda eritmisim yüreğime şekeri. Sensizliğin tadı şekerin zehriymis meğer. Dipsiz bir kuyuda adını hecelemekmis ve söyleyememekmis içindeki kelimeleri ve seni görebilmenin umudu, aydınlatıyordu bu kuyuyu. Gururumun tercümanı yoktu ve sen geçiyordun gözlerimin önünden. İmkansızliğin tınısı fisiltiyordu kulağıma "seslenme Yusuf'a", Sessizliğin kuyusunda görebildim ya seni...Seni görebilmek gülümsememin nedeni.
BAKIŞIMDAKİ CÜMLEMİN TEK ÖZNESİ
SENİ HECELER, İBBAR EDER BENİM YÜREĞİMİ
BELKİ BİR BAHAR UĞRAR TEK BİR GÜNÜME
BİR MISRALIK ŞİİR YETER Mİ ÖMRÜME
BİNLERCE MISRAYI NE EDEYİM SENSİZ NEFESİME
GÜNLERİM SOLUYOR VE SÖYLÜYOR SENSİZLİĞİN ŞİİRİNİ
Güneşsiz günün lezzetinde yerde sürüklenen yapraklara takıldı gözlerim,
Nefesiyle ayak direnirdi bana, bende uçuşan eteklerimle uzanırdım göğsüne,
Penceremi açtığımda kulağıma fısıldadı öyküsünü
Görebilmenin ihtimalini yaşarken gözlerim
İçimde taşıdığım sır, bu hikaye benim
Deli heyecanıma bu duvarlar tanıktı
Uğurlayamadığım seni işte, kalbim sana yanıktı.
Yana yakıla yaşadım ben bu görebilmenin nöbetlerini
Diller oturup ağlar hayatı anladıkça,
Uçurtmaların rengi siyahlaşır düşlerimin rengi soldukça,
Başımın üzerinde kartal gibi uçar cümleler,
Yaşam perdelerini kapar sahnesi biter oyuncuya,
Beni benzi sararan güneşin yeni ressamı
Mavi gökyüzünün neşeli boyacısı
Otuz sayfalık kısa öykünün sıcacık ayı
Bir aylık yürürlükte kalan yasanın en güzel hali
Hoş geldin,
Bir denize dökülen ırmaklar bile değiliz,
Sen başka denizin sularında boğulurken,
Ben siyahın sularında sana bakarak gömülüyorum.
Sesimi duysan nafile kolların ulaşamaz bende ki coğrafyaya...
Karabulutlar çöker yurduma yatağımdan taşarım..
Nefesim çırpınırken damlalarına ulaşma hayali ile akarım...
Yüreğimin düğümüydün sana mahkumdu gözlerim.
Senin gözlerine hapsolabilseydim eğer gülerdi kaderim.
Kendimi öldürdüm, ruhumun sanığıyım artık
Ziyandadır ömrüm hiç kalmadı bende mantık.
Meftunum ben bu yüreğimdeki zincire
Sarardı zaman, beni benzi attı tüm yeryüzünün
Akordu bozuk nefesimin bestesi çalmasın
Ya kelimelerimin boynu bükükse hiç hikayem yazılmasın
Rucü eden şey, benliğimin ve yalnızlığımın istikbali
Kurulsun tahtımda zambakların devri
Kamçılanir sensizliğin alfabesi, mahkumum yüreğine
Kaç pencere açtım faydasız uzandım boylu boyunca yine sana,
Günün ortasında gökyüzü yıkıldı karanlığımın enkazındayim,
Mavi rüzgar durgun, gri bulutlar muhafız günlerime



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!