Gülme sevdamın yalın ayak gidişine
Kaçışından ses çıkmıyor diye
Adımları naçar değil bilesin
Lakin, zor olanda zafer yok henüz
Terk etmiyor hala beni ben
Uçmaya çalışırken
Dalından kopmuş
Titrek serçenin
Seslenişidir yerden
Tut kanadımdan uçur beni...
düşündüm
hıçkırabildiğim kadardı hüzün
mecalleri sırıtarak diriltişlerimde
biliyordum
riyaydı hayalden yüzüm
olmazlar vururdu
aşk….; kaptırmak yuvarlanan topun peşine
aşk….; titremek serin günün ilk güneşine
aşk…; adını dizmek her yüze..
aşk…; sesine varmak tren, kuş sesinde..
Oturup seyretmek sakin yağmuru
Düşüne dalmak uykucu kedilerin
Rüzgardan yüzünü almak ılık ılık
Bağdaşını bozmadan su içerken
Annenden günaydınla ayılmak her güne…
“Don Quixote” mükemmel muhteviyatı aradı
Buldu sandı...
Dulcinea soluklu “ZaZü”
“Kadın Don Quixote” asıl adı
Canımın çentiği
Kancanı sapladığın yürek
Nah burada yumruk şimdi
Nasıl da dövmeli cevizi
Yağını sökmeli bağrından hani
İyi aşçıymışsın be adam
gücü aldık akşamdan
posasından emdiğimiz balık yağlarından
zamane d/algınlıkları titrettik asude
pembe patili kedilerin itinalı çatı yürüyüşlerinde
umulmadık bir zamanda
İyi bir son için sürünen başlangıçlarımla dileniyorum hayattan
Gör kimliksiz dolanan geceleri
Boynumu büküp yürüdüğüm hüzünlü ev yollarında
Dönüşlerde zafersizlik nidaları yolcu ederken geçmişi
Ufacık bir umut, ufacık bir damla bekliyorum filizlenmeye
Hayret ederken sonuma...
Israrla takip ediyorum şiirlerini. Siteye şiir eklemediği gün kendi kendime neden eklemediki sinirlendiğim nadir şairlerden biri. Güzel yazıyor.. Alıştıktan sonra tarzına bırakamıyorsunuz... Tebrikler Yasemin Hanım...