Her şey ne kadar boş ,ah bir anlasan
“Ölüm sabit sınır “inanıyorsan...
Bir dağ başı ağıtında bile başrol de kapsa;
En büyük yalnızlığı
En büyük kalabalıklarda, yaşıyor insan
Mesela şurada şöyle bir deniz var
Masmavi
Dalgaları da var tabi
Denizi kessen ortadan bembeyaz ,kesik kesik köpükler görürsün
Taze,sulu ...o derece yani
Denizin üstünde martılar ...çığlık çığlığa
Çıksın ortaya
Aksini iddia eden varsa
Güzel olan her şey tektir
Bulamazsın bir benzerini
Güneş tektir meselâ
Altın rengiyle
Gene yağmur,kar
Ve fırtınalar
Azıcık güneş istiyorum
Bahara kaç var?
Ay,ıslak yüzeylerden kendini yansıtıyor
Gözlerin...söze sığmaz bir şeyler anlatıyor
Rüzgârın parmakları,sihirli dokunuşlar...
Yapraklar... ağaçlara iliştirilmiş tuşlar
Bugün size iyi şeyler
Söylemek isterdim
Her sabah yeni bir şevkle bindiğiniz tramvay
Artık Gaziosmanpaşa’ya değil
Her rüzgâr darbesiyle çehresi yenilenen
İstanbul, sırf bu yüzden her dem taze,genç kalan
Ben herkesten gizlerim,seni izler gözlerim
Lafım geçmez onlara,fayda etmez sözlerim
Yetişir nazarları sana,çok uzaklardan
Yalvarıp yakarsam da vazgeçiremem bundan
Ne olursun! git burdan gözüm seni görmesin
Güzel bir rüya...
Hiç bitmesin diye
Kapattığımda gözlerimi
Asıl görmek istediğim
Nedense
Hep sen oluyorsun
İddiam şu
Ben
Hayatın şiirini yazabilirim
Her şeyin
Uysa da ,uymasa da...
Sen




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!