Belkide yolun daha başı, belkide aklımla çiğnemeye başladığım ilk kilometre taşı.
Uzaktan çok taze gibi görünsede, bin bir yıllık yorgunluk var üzerimde.
Bin yaşında bir ihtiyarın gönlünü taşıyorum sanki,
Ve hiç bitmeyecek sandığım bir sürükleniş yaşadığım şu anki.
Uzun, karanlık ve nereye gittiğini bilmediğim bir yol bu yürüdüğüm,
Her paresinde yüreğimden kopan bir sızının olduğu can kırıkları bölündüğüm.
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Devamını Oku
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta