Geldiğin yer,
gelişin belli,
yaşayışın, sevdan, aşkların,
gülüşün, gözyaşın,
ölüşün, gidişin belli.
Bir yanda;
gri renkli acılar,
simsiyah haykırışlar,
hayatı zindan eden alışkanlıklar,
başkaldıran tutkular.
Bir yanda;
berrak akmaya çalışan su,
günışığı,
gökkuşağına bürünmüş mutluluk
ve
sen insanoğlu
yalnızlığınla randevulaşan.
Sığmaz için içine gün gelir,
gün gelir
alıp başını dönmek istersin
nar ağaçlarının kırmızı rengine,
alaca karanlığına akşam vaktinin,
gün gelir
haykırırsın mor bulutlara doğru,
umutsuzca,
binbir telaş içinde.
Beyhude feryatların,
sen bir yanda
hayat bir yanda.
Mutluluğun taa içindeymiş gibi
sana değecek kadar yakın,
bihaber yaşamaktasın hala
kalmamış takadın.
Yalan mı bilmem?
Söylenenler,
yazılanlar,
duyulanlar,
yaşananlar gibi olsaydı eğer;
"Ya r ı n l a r h e p g ü z e l o l a c a k t ı r d e n i r,
p e k i y a b u g ü n l e r
d ü n k ü y a r ı n l a r d e ğ i l m i d i r"
der miydi,
umudun baharında
ve bir yasemin çiçeği saflığında,
yalnızlığın randevusuna geç kalmış
keşfedilmeyi bekleyen
bir şair? ...
Kayıt Tarihi : 18.10.2014 12:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

'Keçen güne gün çatmaz calacan günü güne' deyimine bakılırsa yarından bir şey beklemeye değmez
Kalbimizden geçenleri söyleyen şiir...
Ac insan haykıramaz ki.
Selamlar...
kendisiyle çiftleşmekten
uslanır mı hiç? /
ürker elbet
aynasız kozalarda /
isyana kuduran /
dimağın sesinden.../...' (N.Erlaçin)
Ama umut hep vardır...
Güzel ve anlamlı bir şiirdi.
Tebrikler...
TÜM YORUMLAR (7)