Çöle dönmüş ovaya, bir menem tohum düştü,
ne toprakta çürüdü,ne de bir çiçek açtı.
Hayatın kanunu bu,olmazsa olmayan var,
tohum için su gerek,topraksa suya açtı.
Ansızın bir zelzele, ırmaklar doldu taştı,
Kurtuldu yatağından ıssız çöle ulaştı.
...
Uzun uzun yıllar önce, yarım kalan bir sevda şiiriydi bu.
Yarım kalanların sızısı hiç dinmez,
en iyi sen bilirsin.
Sonra sen çıktın karşıma,
bana yeniden şiirler yazdıran kadın
...
Seni henüz kollarımdayken özlemek,
malum ayrılığın öncü sarsıntısıdır.
Dudaklarını öperken, yürek közlemek,
kalan ömrümün aşk sancısıdır.
Gülüşünü, fotoğrafta dondurmak,
ruhumun bir nebze tesellisidir.
Sol gamzene küçücük buse kondurmak,
gönlümün,gönlüne tesellümüdür.
Bu şiir de yarım kaldı, aşkımız gibi
"Umut en büyük kötülüktür, işkenceyi uzatır" demiş Nietzsche.
-En zor zamanlarımda, yanımda bir tek sen vardın.
Bu benim için çok kıymetliydi ve bunu hiçbir zaman unutmayacağım dediğinde bana;
Umudumu #yarım kalan#a teslim ettim yine.
Seven bir insan başka nasıl davranırdı ki?
Seven, sevdiğine minnet duymazki!
İşte o zaman anladım benim gibi sevmediğimi....
Ahmet Yılmaz 14
Kayıt Tarihi : 11.10.2025 07:18:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yarım kalan hikaye




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!