Yaraya Kadar Doldur Saki (ıı)

Hüseyin Erdinc
144

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Yaraya Kadar Doldur Saki (ıı)

Yaraya Kadar Doldur Saki (II)

Meyhanenin loş ışığında oturuyorum,
kadeh elimde titriyor,
içimde boşluğun ağırlığıyla.
Saki sessiz,
bardağıma uzanıyor;
yaraya kadar dolduruyor,
her damlada bir kırık anı,
her yudumda bir veda,
her köpük bir hatıranın külleri.

Dumanlar tavandan sarkıyor,
lambalar sarı gölgeler çiziyor masalara,
duvarlarda eski fotoğraflar bakıyor bana,
gülüşler, suskun bakışlar, bir zamanların gölgeleri.
Bardağın kenarındaki çizik
kalbimdeki çizik kadar derin;
dokunamadan geçemem,
her temas bir acı,
her taşkın bir özlem.

Bir zamanlar gülüşün vardı,
şimdi sadece şarapta bulanık bir ışık;
her damla sana dokunuyor,
her yudum seni hatırlatıyor,
ve içtikçe,
kendimden bir parça bırakıyorum bardakta,
taş gibi sessiz, unutulmuş bir parça.

Saki sessiz ama elleri hâlâ konuşuyor:
“Yaraya kadar doldur.”
Ve dolduruyor,
çünkü yarım kalmış her şey
bu bardakta toplanmalı,
her damla bir ağıt,
her köpük bir haykırış.

Bir yudum,
meyhanedeki sohbetlerin gölgesini siliyor,
bir yudum,
ellerinin sıcaklığını unutturuyor,
bir yudum,
ve biraz daha kayboluyorum,
kendimden bir iz bırakmadan.

Bardağın dibinde
son damla bekliyor,
ben bakıyorum,
ve anlıyorum:
bazı acılar dolmakla bitmez,
bazı yaralar taşkınlıkla da kapanmaz.

Ama dolduruyorum yine de,
yaraya kadar,
çünkü boşlukta kaybolmamak için
her damlada bir hatıra bırakmalıyım,
her yudumda bir nefes,
her köpükte seni hatırlayacak bir iz bırakmalıyım.

Dumanlar ağırlaşıyor,
meyhanedeki sesler yavaşlıyor,
tahtadan sandalyeler gıcırdıyor,
ve ben bardağımı kaldırıyorum,
bir veda gibi,
bir itiraf gibi,
bir çöküş gibi.

Yaraya kadar dolu kadeh,
yarada gömülü kırık bir dünya,
sessizlik her şeyi hatırlıyor,
ama artık kimse söylemiyor.

Kadeh boşalıyor,
bardak masada titriyor,
ve ben…
yorgun, kırık, yalnız,
ellerim masaya düşüyor,
her umut, her hayal,
bardağın dibinde kırılmış gibi,
masaya yıkılıyor.

Sessizlik çöküyor,
duvarlar dumanla doluyor,
tahtalar gıcırdayarak ağlıyor,
ve ben…
artık nefes alamıyorum,
artık dolu dolu hatırlayamıyorum,
her damla, her yudum,
her iz…
içimde çöküyor,
ve dünya,
bardağın dibinde,
masanın üzerinde,
sessizce yok oluyor.
Hüseyin Erdinç

Hüseyin Erdinc
Kayıt Tarihi : 27.9.2025 07:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!