Düşünme, Yaradanın işi ne!
...
Akıl ermez...
Yarat-anın işine...
Sorma,
Yaradanın işi ne!
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Ne zaman olacağı bilinmez kıyametin yerine ne kıyametler salarız kendi ve dünyamız üzerine.Aklı bilgi ve ışıkla yıkayıp,sonsuzluğun iradesindan gelen bizler geldiğimiz yerin kıyılarına varabilmeyi de asla akıldan çıkarmamalıyız sanırım.Sevgisi adına yaratığı bizler kendisinin alemlerine nasıl konuk ediliriz o zaman? Dediğiniz gibi,sayın Arslan,asla onun işine karışılamaz zaten,ama ondan gelen vasıflarımızı da pek anlamsız kılmamalıyız.Ancak göğün hiyararşisiyle yerin hiyararşisi arasında benzerlikler kurmaya çalışabiliriz..Yüreğinize sağlık.Güzeldi!Selamlarımla İbrahim bey.
Abbas Oğuz
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta