Genç adam, o gün daha başka bakıyordu çevresine, insanlara, yaşadığı hayata. İçinde sonsuz bir huzur hissediyordu.
Güne her günden daha erken başlamıştı. Annesi için odunları kırmış, ocak başına kadar götürmüş, hatta ocağı yakmaya hazır hale getirmiş öylece bırakmıştı.
Evden çıktığında güneş henüz doğmamıştı. Bir gün önce coşkunca yağan yağmur, gökyüzünü dinlenmiş ve sükun içinde bırakmıştı.
Sabah rüzgarı genç adamı ürpertiyordu; fakat o, rüzgarı derin derin içine çekiyor, sonra nefesini hafifçe bırakıyordu. Az sonra ezan okunacaktı. Camii avlusunda abdestini aldı. Hazır bekledi.
Ezan okunmaya başlayınca camiye girdi ve namazını kıldı. Dışarı çıktığında güneş doğmuştu.
Namazdan sonra çocukluğunu geçirdiği sokağa yürüdü. Uzun zamandır buralara gelmediğini düşündü.
Yüzlerce demir tetik aynı anda gerildi!
Anne, beni söğüdün gölgesinde vurdular,
Öpmeye kıyamadığın oğlun yere serildi.
Üşüştü birer birer çakallar üzerime,
Üşüştü her bir yandan göğsüme, ciğerime.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta