Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Tanrım;
Kapılarını kalemime kapattığın günden beri şiir yazmadım. Şair öl dedin, öldüm... Son yazdığım mı?
O, o sadece bir ağıt... Şiir değil ki. O acı güne saygı duruşu idi. Yüreğimin acıyı vuruşu idi o.
Duvarların arkasında dur ve sakın çıkma dışarı dedin. Sus dedin, yazma dedin. Evet sustum. Yazmadım.
Okuma demedin ki. Okudum, çok okudum. Anladım ki ;okumak da yasakmış bana. Kendimi buldum demek de yasakmış. Bana düşen, hep susmakmış. Çünkü duvarlarım, bana sunduğun tek yermiş.
Geldim Tanrım... Geldim....