tutunmak
direnmektir
zamanın çoktan sildiği
gözbebeklerimin kayıp haritasına
parmak uçları kuruyan bir rüzgârın ağlatısı zaman
oturup bir dağın yamacına sesimin gamlı yankısında
kardelenler açtırmaktır
yaşama
susarak çoğalıyorum
susarak hem yaşıyor hem ölüyorum
ömrümün yarısını silen takvimleri ifşa eden dilim
eğrilen yanlarımı düzelten bir kitabın
yaprak aralarında güncellenen ruhumun
küllerinden savrulmak
yeniden koşmaktır
hayata
susarak azalıyorum
sense toprağın tenindeki yağmursun
gülün rengindeki ateş kırmızısın
her özlediğimde seni
bestesi yanık sözleri kırık dökük bir türkü
dökülüyor dudaklarımdan
yokluğun bir fırtınanın kollarında çoğalan öfke
boz bulanık suların içinde akan bir yaprak
keskin ve yakıcı
kalbim un ufak
ve yavaş yavaş siliniyor hatıralar hafızamdan sevgili
seni sevmek omurgası kırık bir aşkın turuncu mevsimi
köksüz bir gövdenin titreyen dalgalanmasından düşen
bir damlanın içinden gülümseyen ışık gibi
birazdan güneş yakacak ve kuruyacak
ve
ben kapısız penceresiz bir ev gibiyim
bu ev ne bir sokağa ne bir şehre ait
zamanın ötesine atılmış bir anıt bir mezar gibi
Tanrı’nın gölgesini düşürdüğü
güneşin yansımasında havalanıp
uçup gidecek
bir tüy gibi
-hafif -
.............................
807202521:47
Ayşe UçarKayıt Tarihi : 6.9.2025 20:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!