Bu ceviz böyle saklanmazdı
Korkmasa birinden girmezdi çalı dibine.
Geçirmezdi gecenin soğuğunu
Çatlak kabuğundan tenine
Kirpi ne dolaşıp duruyorsun bakayım sen ortalıkta
Yok yok ben sormadım
Aha şu taraflardan geldi o sesler..
Kimin kime gücü yetiyorsa
Patlatsın ensesine
Görmemezlikten gelmek gerek bazı şeyleri
Hem bana ne!
Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın,demiyor muydu ebem Mestane
Armut kalmadı madam verelim mi kestane?
Bundan böyle mil çektirmeli gözlerimize
Yırtıp geri dönüşüm kutularına
Atmalı aşk mektuplarını
Çatlak kabuğundan
Örselenmiş düşler doluşmalı avuçlarımıza
Çalı diplerinde gizlenen cevizler örneği
Şiirimizde paslı noktalar olmalı
Virgül endamlı sevgililerin ayağına dolaşıp
Yerlere yıkan demirler gibi…
yirmiyedieylülikibinonüç
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 27.9.2013 13:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Hikmet YURDAER
Elindeki ekmeği alınırken ürkekçe davrananlar nedense hep başkalarının sırtından kaybettiği o ekmeğine kavuşmayı hayal ederler. Nasıl olsa bir kahraman çıkar bunu iyi bildiklerinden olacak... İyi de, kıvrılıp büküleceğine şu taşın altına elini bir de sen sok birader! Ah şu çürümeye aday 'çatlak kabuklu cevizler' sizler saklandıkça sizleri saklamak, koruyup muhafaza etmek zorlaşıyor.
Sevgili Necdet Hocam, bir şairin daha nelere dikkat etmesi gerektiğini saklayan son mısraları anladığımı zannediyorum.
Saklanmak sözünüzden yola çıkarak şiirin dışında ama şiirin öznesi olan ceviz hakkında farklı bir konuda sizinle söyleşmek istiyorum. Şiirinizi bir kaç gün önce okumuştum. Aklıma takıldı ceviz... Memleketimde (ilçemde) ceviz ağaçları boldur (altında çokça kirpi görmüşlüğümüz de vardır). Onca taze cevizi elimizi kınalamak bahasına kırıp yememize rağmen onun nasıl saklandığı konusunda bilgi sahibi değildim. Bu işten anladığına inandığım bazı eş ve dosta sorduğumda benim bildiklerimden fazla bir şey söylemediler. Kabuğuyla birlikte tenekelere koy ve kış boyunca ye diyorlardı. Eğer ceviz içini saklamak istiyorsan cam kavanoza koy mutfakta uygun bir köşeye bırak diyorlardı. Oysa internetteki yerli ve yabancı kaynaklardan protein ve yağ içeren bu önemli besin maddesinin, bu güzel meyvenin çürümemesi için türüne göre değişen özel bir ilgi gerektiğini öğrendim.
Ama ne yazık ki çalı dibine düşmüş çatlak kabuklu cevizlerin çürümemesi için ne yapılması gerektiği konusunda hiç bir sağlıklı bilgiye ulaşamadım. Şimdi düşünüyorum, cevizin kabuğu çatlamışsa içini onu besin olarak kullanan bakteri mantar gibi mikroplar sarmıştır. Doğadaki çürüme olayının en önemli unsurlarıdır bu mikroorganizmalar. Gün geçtikçe ceviz bu mikropların beslenme sırasında ortaya çıkardıkları enzim, toksin gibi ürünler yüzünden kararacak ve besin olmaktan (yararlı bir şey olmaktan) çıkacaklardır. Bana göre 'çalı dibinde, kabuğu çatlamış bir ceviz' bulunduğunda, henüz çürümeye başlamamışsa yada çürüme yeni başlamışsa onun kabuğu açılıp, üstündeki zar (?) iyice çıkarıldıktan sonra hemen tüketilmelidir.
Sevgili Necdet Hocam, doyumsuz tatlarla dolu şiiriniz ve şiirleriniz için teşekkürlerimi iletirken, sizlere selam ve saygılarımı sunuyorum.
Sevgili Necdet Hocam, şiirin tamamını hakkıyla anlamış olmasam da son mısralardaki, şairin daha nelere dikkat etmesi gerektiğini anladığımı zannediyorum.
Saklanmak sözünüzden yola çıkarak şiirin dışında ama şiirin öznesi olan ceviz hakkında farklı bir konuda sizinle söyleşmek istiyorum. Şiirinizi bir kaç gün önce okumuştum. Aklıma takıldı ceviz... Memleketimde (ilçemde) ceviz ağaçları boldur (altında çokça kirpi görmüşlüğümüz de vardır). Onca taze cevizi elimizi kınalamak bahasına kırıp yememize rağmen onun nasıl saklandığı konusunda bilgi sahibi değildim. Bu işten anladığına inandığım bazı eş ve dosta sorduğumda benim bildiklerimden fazla bir şey söylemediler. Kabuğuyla birlikte tenekelere koy ve kış boyunca ye diyorlardı. Eğer ceviz içini saklamak istiyorsan cam kavanoza koy mutfakta uygun bir köşeye bırak diyorlardı. Oysa internetteki yerli ve yabancı kaynaklardan protein ve yağ içeren bu önemli besin maddesinin, bu güzel meyvenin çürümemesi için türüne göre değişen özel bir ilgi gerektiğini öğrendim.
Ama ne yazık ki çalı dibine düşmüş çatlak kabuklu cevizlerin çürümemesi için ne yapılması gerektiği konusunda hiç bir sağlıklı bilgiye ulaşamadım. Şimdi düşünüyorum, cevizin kabuğu çatlamışsa içini onu besin olarak kullanan bakteri mantar gibi mikroplar sarmıştır. Doğadaki çürüme olayının en önemli unsurlarıdır bu mikroorganizmalar. Gün geçtikçe ceviz bu mikropların beslenme sırasında ortaya çıkardıkları enzim, toksin gibi ürünler yüzünden kararacak ve besin olmaktan (yararlı bir şey olmaktan) çıkacaklardır. Bana göre 'çalı dibinde, kabuğu çatlamış bir ceviz' bulunduğunda, henüz çürümeye başlamamışsa yada çürüme yeni başlamışsa onun kabuğu açılıp, üstündeki zar (?) iyice çıkarıldıktan sonra hemen tüketilmelidir.
Sevgili Necdet Hocam, doyumsuz tatlarla dolu şiiriniz ve şiirleriniz için teşekkürlerimi iletirken, sizlere selam ve saygılarımı sunuyorum.
TÜM YORUMLAR (13)