yalnızlık üşütüyor
kalabalık yalnızlığı doğuruyor
camda buğu birikiyor geceden
adımımı içeri alıyorum ama içeri hâlâ dışarısı gibi soğuk
çay ısınıyor derken susuyor
saat tıkırdamayı bırakıp nefesimi dinliyor
sokağın gürültüsü kapının altından içeri doluyor
insan sesleri birbirine çarpıp parçalanıyor
her parça bir isme benziyor
hiçbiri beni çağırmıyor
meydanda kuşlar bir çizgiye toplanıyor
her kanat hareketinde havaya bir yalnızlık kalkıyor
gözler birbirine kısa süreli uğruyor
yüzler geçiyor
içlerinden kimse kalmıyor
bir masanın karşısına bir sandalye daha çekiyorum
boş sandalyenin sessizliği konuşsun istiyorum
kendi sesimi duyana kadar bekliyorum
beklemek, içimin duvarlarını ılıtıyor biraz
kalabalıklar geniş bir deniz gibi görünürken
derinlere indikçe suyun serinliği artıyor
yüzeye döndüğümde anlıyorum
sayının çokluğu, yakınlık değil
yakınlık, bakışın durup yumuşamasıdır
telefon ekranında üst üste bildirimler
hiçbiri kalbimin kapısına kadar gelmiyor
gelenin içinde soru yok
sadece hızlıca geçip giden izler var
ben, bugün kısa cümleler seçiyorum
merhaba diyorum
buradayım diyorum
gerekliyse konuşalım diyorum
gerekli değilse susalım
yalnızlık üşütüyor
ama bir battaniye gibi ağır değil artık
ince bir rüzgâr
içimde yerini buldukça hafifleyen
kalabalık yalnızlığı doğuruyor
ama ben kendi sesimin yanına oturduğumda
o yalnızlığa bir isim veriyorum
adı netlik
netlik ısınıyor
ve o ısıyla, gün adım adım bana yaklaşıyor
Kayıt Tarihi : 4.9.2025 02:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!