buldum en derinden
beni yaralayan beni benden eden
bulunmaz diyarın perçeminde
hüzün akşamlarını kesen
buldum en derin rüyalarımı
beni benden alıp deryaya götüren
bulunmaz hayalleri
okyanuslara salıp kendimi denizden çeken
hoyrat gönül eserde durmaz
yol alır ikindi vakti yıldızlara
durmaz yol alır yıldız eker
dağınık dağılmış ak saçlara
ey beni benle yalnız bırakan
derbeder yalnızlık
ey beni bir çileden alıp
başka çileye sokan kuytu karanlık
duysa sesimi bir cengaver yürek
doğrulur ayağa kalkar
her kesik başta akan kanda
benim yalnızlığım yazar
gülün tomurcuğunda çiğden damla
düşmemekte direnir
İstanbul’un göbeğinde
yürüyen cesetler bıçakla tarafıma bilenir
ey karanlığa sürüklenmiş
heveslerimin zafer çığlıkları
ey gönlümü koparan
ruhuma perde örten gri yağmur bulutları
zamanın dev çarkları potasında
ergitilmiş etten kemiktenim
duysa sesimi bir yetim
yetimden arta kalan biten nefesiyim
salınsa güvercin
Eyüb’ün nakışlarında bırakılsa göğe
masumiyet çöker döner durur
konar telden incelmiş yüreğime
sanır mıyım bitecek?
dertlere muzdarip olan çoklukta yalnızlığım
çoklukta birlik
birlikte çokluk
reçeteye yazdım
budur benim hastalığım
Kayıt Tarihi : 14.3.2007 17:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!