Uçurumları boynuma
Gıravat diye taktım
Yürüdüğüm her yol
Ardımda devrili
Bir uzun kapı
Tombul anneler vardır
Kötü beslenmekten
Ispanaklı tabakların
Dibini sıyırmaktan
Tombul tombul anneler vardır
Gittin
Kemale erdi içimdeki ayrılık
Hadesi şirin kılan
Bir yeryüzü bana
Ayrılık yalnızca
Yan etkisimi aşkın
Nerden nereye geldin
Hangi evrenlerden geçtin
Kimse bilmesin
Açık verme
Acılara sırıt
Karanlıkta kalmış adamlar
Karanlıkta kalmış kadınlar
İsterler,olmaz
İsterler,olmaz
İsterler,hiç olmaz
uzay çağındayız ey şair sen ki daha
çözemedin yağmurun ipliklerini
bir çiçek açıp durdukça ses hızını katmerleyen
sen tanrı misafiri olacağın eski çağları özledin
endişelendin zevale erecek diye
çileli yolculuklar devranı
Ne zaman askerler şehit olsa
Ben de şehit olurum
Ne zaman askerler şehit olsa
O uzak çocukluk gününe giderim
Bir bahar günü köyün etrafında
Severim dolaşmayı caddelerde
Geceleyin bir başına
Yada caddelerde dolaşmayı kendimi
Geceleyin bir başına
Severim yürümeyi
Elektriğimi alıyor toprak gibi
Milattan önce yazılmış pastoral
Serinletiyor yüreğimi
Mısraların sağnağı
Dayanarak
İki sarhoş gibi birbirimize
Direnerek
Fırtınaları önünde hayatın



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!