Gittin
Kemale erdi içimdeki ayrılık
Hadesi şirin kılan
Bir yeryüzü bana
Ayrılık yalnızca
Yan etkisimi aşkın
Uçurumları boynuma
Gıravat diye taktım
Yürüdüğüm her yol
Ardımda devrili
Bir uzun kapı
Bakkal kokusu sinmiş marketlere
Ey hatıra
Sadakte
Ben önde koştururdum
Babam ağır ağır
Çok fazla Ahmet Kaya dinlemekten
Altı yılda bitti dört yıllık fakülte
Vize akşamlarında, kum gibi
Yoksa isyan akşamları mıydı
Bu gece herkes bizde
Dükkanı yanmış esnaf
Ricat emri vermiş general
Bir kadın
Yüzü hiç gülmemiş
uzay çağındayız ey şair sen ki daha
çözemedin yağmurun ipliklerini
bir çiçek açıp durdukça ses hızını katmerleyen
sen tanrı misafiri olacağın eski çağları özledin
endişelendin zevale erecek diye
çileli yolculuklar devranı
Ne zaman askerler şehit olsa
Ben de şehit olurum
Ne zaman askerler şehit olsa
O uzak çocukluk gününe giderim
Bir bahar günü köyün etrafında
Tombul anneler vardır
Kötü beslenmekten
Ispanaklı tabakların
Dibini sıyırmaktan
Tombul tombul anneler vardır
Elektriğimi alıyor toprak gibi
Milattan önce yazılmış pastoral
Serinletiyor yüreğimi
Mısraların sağnağı
Evelik otu toplamaya giderdi bozkıra
Neredeyse boyu kadar çuvalla
Mutlu olsun diye annesi
Gönül okşayıcı sözler işitmek için annesinden
Bir yemeğe dönüşünce evelik otu
Olgun bir adam gibi duyumsardı kendini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!