Yorgunluklar ve kırgınlıklarla nokta kadar ömür harcanıyordu.
İnsanlık kıran kırana çirkefleşiyordu.
İnsancıklar şeytanı mesleğinden edip salyalarını etrafa saçıyordu.
Narsistler tükenmişlik sendromu yaşayıp, vizyonsuz duruşlarıyla zamanı bir köşede çarmıha geriyordu.
Yalancı tanrılar; bir tarafta fason fabrikalarda, seri üretim yapıyordu.
Moruklar diğer taraftan zaman kavramını esir alıp bitmek bilmeyen hırsları ve sapkınlıklarıyla toplumun sinir sistemini çökertiyordu.
İki yüzlü yamyam bireyler bir tas kokmuş yemeğe tamah ediyordu.
Yoksullar yaşayamadığı saygınlığı ve itibarsızlığı üç kuruş etmeyen insanlara bırakıp sessizce çıldırıyordu.
Diğer yandan Homo Sapiensler bedenlerini satan yalakaların, hırsızların ve domuzların evreni kirletişine seyirci kalıyordu.
İnsanlık sahtekârlıklarla dolu şu kısacık yaşama satırlar dolusu yazıldığını sanıyordu.
Ama yazılanlar yaşadıklarımızın milyonda birini bile ifade etmiyordu.
Şair, yazılmayanları okurların hafızasında aklının bir köşesinde kalsın diye diretiyordu..
Söz uçar yazı kalır diye düşünmeyin.
İnsanlık yaşanan herşeyi elbet bir gün yazacaktır.
Selçuk BİNİCİ
Kayıt Tarihi : 29.6.2025 11:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!