“Söz var padişah gibi oturur cümlenin başına,
Söz var yağlı kendir olur geçer boynuna.”(Bahaettin KARAKOÇ)
Dilimizde sosyal,siyasi,dini, ve kültürel olarak yanlış anlaşılan,farklı algılanan kavramlar vardır.Bunlardan kimi anlam genişlemesine,kimisi anlam daralmasına uğramış,kimi de argoya kaçmıştır.Çok anlamlılık tabiidir dillerde.Kızıl elma,yavuz, yoldaş,üstad,şeyh,hemşeri vb.sözcükler bahsetmek istediğim..Kimimiz bu kavramları kullanmak istemeyiz,bunların yerine başka kelimeler kullanmaya özen gösteririz:Bunlara köylü,kentli,şehirli,dağlı kavramlarını da ekleyebiliriz.Kentleşme,kültürel gelişme ile birlikte sahiplenilen,belli bir kesimi alt tabaka göstermeye,şehre sokmamaya kadar abartılı davranışlara iten bir kavram olmuş.Türk edebiyatında da Hasan Boğuldu hikayesi bu konuyu işleyen en güzel, en hüzünlü bir öykü olmuştur..
Yavuz kelimesi eskiden “yiğit “anlamındayken şimdilerde hinlik düşünmek,uyanıklık anlamına kaymış.Yoldaş sözcüğünü samimi bulduğum bir arkadaşa karşı kullandım. Bana bir daha kullanma o kelimeyi.diye tepki aldım.Arkadaşımız Cengiz Dağcı'nın Yoldaşlar adlı kitabını okumayacak mı? Neden kelimelerden korkarız ki,kullandığımız manayı belki jest ve mimiklerle bildirmeye çalışırken.Üstad kelimesi günlük yaşamımızda herkesin diline dolanmış vaziyette ne anlama geldiğini bilenimiz ve bilmeyenlerimiz de kullanır olmuş..”Şair-i Azam”lara verilen bu kavram yerli yersiz kullanılmamalı benim görüşümce.Aynı şekilde”şeyh,şeyhim,halk dilinde şıhım “sözcüğü de gelişigüzel kullanılanlardan..Hemşeri,hemşerim,kavramı gurbet ellerde aidiyet duygusunun tavan yaptığı zamanlarda sığınılacak liman olmuş,kendisi gibi giyinen,konuşan,hatta yürüyen Anadolu insanımızca.Hemşo kelimesi argoya kaçar olmuş,veya belli bir kesimin kendine mal ettiği bir söz oluş.Üzülerek belirteyim ki”mal”kavramı da bu saydıklarım içinde.
Dilimizin çağa ayak uydurma,yeni gelişmelere karşı terimler üretme,yabancı dil baskılarından kurtarma gibi,güzel,edebi eserler üretme gibi büyük sorunları varken en iyisi ne söylediğimizi,nasıl söylediğimizi,hangi anlamı kastettiğimizi açık açık,vurgulu şekilde karşıya aktarabilmek herhalde.
04.06.2014
Zannetme pervane olmuş dünya etrafında.
Zinetleri şaşırtmasın.
Oyun, oyalanma yeridir
Unutmayasın.
Kerbela'nın kan u teri bir kıyamet.
Dünyada eşi görülmemiş melânet.
Âlî bir bakış ve feraset
Hüseynî duruş ve cesaret
Zeynepçe,zulümlere metanet.
Gönle kor düşmüşken
Göze ırak mı olur
Kurul büyülü soframa
Can efkarı çekerken.
Bir yanda Körfez
Bir yanda Sapanca
Bir yanda Sakarya
Ey Sakarya
Sabaha çok var daha.
01.02.2017
Ben gibi meczuba
Dünya alem gayrı durur.
Bir dilenci,
Bu kadar yalvartılır.
27.06.2018
Koynunda yak tüm günahları
Ne olur,
Gel benim ol.
Tahammülüm yok artık
Yalan bir söze,
Yabancı bir kucağa.
Gazel dökmüş bir hali var şu yüreğin
Oh olsun deme bana yâr-i kadimim.
Namertliğin kaçı kaç paradır.
Ne kıymetliymiş esirgenen gözler.
Artık sensizliğe takatim mi var?
Zalim topla hadi
Tüm büyücülerini
Çöz kördüğüm olmuş aşkımı.
Selsebil gözyaşım yumuşatsın katı kalbini.
Suskunluğum hapsetsin içindeki kör şeytanı.
Kadın bir bulut gibi.
Alâim-i sema sanki.
Sorma sakın aşkın katettiği merhaleyi.
Gönüller düşer ona.
Bir kalbi sevdi mi,
Onu belli eder tezcek.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!