Dünyam sözcüklerle çepeçevre kuşatılmış.
Zihnimden her şeyi silmekle başlıyorum.
Mücadelemin evrenselliğinde,
“Kızıl elmam ve ütopyam var.”
Ben, insan ırkından,
Tutsak etmişken sevda yüreğimi.
Uzatmşken elimi tutan olmadı ki.
Nedir günahım,bitmez dertlerim.
Lades mi oynadım felekle.
Doğan güneş gibi binbir ümit peşimde.
Kapı önlerinde nice yalnızlar bilirim.
Bir selama hasret,bir gülüşe tutsak,
Sızlanıp,
Dolaşan,uyur gezer misali.
Sessizlik el versin sersem ol demlere
Yarasalar misali geceleri dolaşırım,şu kaldırımlara atarım kendimi.
Aşkının susuzluğunu hep seni düşlemekle tadarım, yıldızlara, kayan bulutlara baka baka.
Narın,”naza” ne zaman galebe çalar, bilemem ki?
Isıtır belki musalla taşında senin kor yüreğin kaynayan kazanımı.
Kader birleştirmez bizi,açılan ellerimizi bir gizli güç gerisin geri iter sanki.
Yanan küllerimi savurur birisi.
Artık kalmadı hayalimde hülyalar,suretler.
Kalemimin mürekkebi kurudu.
Eskiden olsaydı inim inim inlerdi.
Neyler hıçkırığa boğulup.
Sızlamaz oldu sazımın telleri.
Sokak çocuğu doğmuşum varoşların koynunda.
Çileyle yoğrulmuş ömrüm.
Bir gülüşe hasret gelip-geçer. varoluş kavgam.
Labirent misali çıkmaz sokakları en iyi ben anlarım…
Bir bilsen niçin dilenirim?
Ölmemek tek isteğim...
Yar yar..
Gezdiğin yolları ezberlemiş ayaklar.
Rüzgar misli geçmiş yıllar.
Sensiz yılkılık atlar gibi olmuşum bir yaban.
Toza toprağa karışsam
Yine sevdan o biçim güzel yar.
Zavallı ben aşkının esiri olmuşken
Bu karşılaşmalar mı kısmete düşen.
Olmuyor sensiz yar
Takınıp en muzip hallerini gel.
Her dem,
Çıkar güneş o ihtişamıyla.
Işıtmaya her yeri ışığıyla.
Herkese gülücükler dağıtırken.
Koca mavi gökte yalnızlığına üzülürmüş.
Şu karanlık dünyamda
İlk günkü güzelliğine akıyor bakışlarım.
Nideyim,nerelere gideyim.
Gözüm görmeden de,
Sevdanla boyandım.
Ah o göz süzmelerin olmasa!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!