Sokaklar seni benden daha çok tanır artık.
Islak kaldırım taşlarında adımların çözülürken
ben hâlâ yerini unutmayan bir iz gibiyim.
Sen çoktan silindin,
ama ben hâlâ yazılıyım.
Sabahları bana gülen gözlerin…
ne çabuk soldu?
Gülümsemelerin,
bir başkasının cümlesinde yankılanıyor şimdi, değil mi?
Hadi söyle,
bu kadar kolay mıydı gitmek?
Ben kimseye anlatmadım seni.
Adını söylemedim,
ama içimde adım attığın her yeri susturdum.
Sen gülüyorsun belki şimdi,
bir başkasının kahvesine şeker olurken.
Ben yutkundum.
Tat almayan suskunluklarla…
Gölgeler uzadıkça sen silikleşiyorsun
ama ben seni gölgeme hapsettim.
Kaçtığın her adımda seni biraz daha taşıyorum.
Sana unuttuğun her şeyi hatırlatacak
bir sessizliğim var artık.
Ve evet…
Bir defterin unutulmuş kenarında,
kalemin titrediği o tek satırda
adını yağmura yazdım.
Ama o da beni terk etti.
Yağmura karışan kokun kayboldu.
Sen hiç dönme.
Ben zaten hiçbir zaman gittiğine inanmadım.
Kayıt Tarihi : 29.5.2022 19:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.