yağmur mevsimi bitti
avuçlarımda gün yüzü görmemiş bir sabah
merhaba sabah günaydın sabah
türküler tütüyor bilincimin açık camından
gözlerimi kapayıp tanrı oluyorum bazen
gözlerimi açınca sen, ben hep sen
toptan fiyatına keder almışım, eskimiş açık şaraplar
kökümden koparılıp esir olduğum şarkılar
köküm, toprağın kemikleridir
toprak, hırpalanmış bedenim
çocukluğum, kemeraltı pasajları,
elbistan bozkırı ve yamanlar
sırtını beton bir duvara
dayamış mahcup bir limon ağacı
havalanır, terk edilmiş bir binanın
balkonuna konar aceleci güvercinler
yüzlerinde bulutlara çarpan taze bir nefes
günaydınım ol, köküm, şarabım, limon ağacım
yağmur mevsimi bitti
yavuz çetin’in kendini attığı köprünün
altından da sular aktı, umursamaz
yüzlerinde balıklara çarpan binlerce gemi
perdeler örtülü, pencereler buruşuk
yeşil soğan ve turunç
kokan pazar sokakları
unutma ve önemse;
salça mevsiminde
daha bir anne bütün kadınlar
bak, suyun üstünde
kanat çırpıyor bir uçak bembeyaz
uykuya kanıyorum, gözlerim küfür katığı
keşke ben tanrı olsaydım
tanrı ben olsaydım keşke
çocukluğumu bükerdim, gökyüzü bir oyuncak
evim ol, mahallem, şehrim, sokağım
Mustafa Seyfi 2Kayıt Tarihi : 11.9.2025 14:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.