Ne çabuk geçti
İçi kırmızıya
Dışı siyaha boyanmış
O çetrefilli yıllar…
Suskunluğun aslında
En büyük inilti
Gülmenin,ağlamanın bir çeşidi
Şiirin,onurlu bir yenilgi
Olduğunu bize öğreten o yıllar
Ne çabuk geçti.
Hayatın aslında
Kendi dilinde
Bir çelişki,
Özlemin bedeni hiçe sayan
Bir tür yaşam şekli…
Oysa
Göğüs ağrılarının
Hastalığın bin bir türü
Olmadığı gerçeğini
Bize öğreten o yıllar
Ne çabuk geçti.
Suyun canı yanar mı
Ateşin üzerinde?
Kopardınız ya bir çiçeği,
Akan su
gerçekte kan mı
Bulaşan ellerinize?
İncitir mi
Yeni doğmuş bir bebeği
Dokunarak sevmek ?
Güneş neden ısrarla
Bakılmasını istemez kendine
Utanır mı yoksa
Afrikalı çocukların
Tenine yapışan
O mahçup yüzünden
şimdi bütün bu soruların içinde
göğsümde hüzün kakmalı bir saatte
Yelkovan saniyeden hızlı
Akrepten yavaş akarken
Kimi varlığımı yokluğun dilinden geçirip
Kimi diyalektiğe diz çöktüren
O dünyevi dışı yıllar
Ne çabuk geçti
Mehmet Göksu
Kayıt Tarihi : 9.11.2022 01:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!