Öteler ötesi nur ışıltılı pencereden gülümseyen.
Zulmet çağlarını söndüren, zahmet dağlarını sonlandıran.
Çağların izine, şeytanın dizine, karanlığın sisine vurulan;
Hilkatin sebebi, insanlığın edebi olan...
İzanların hezeyan yokuşunu tutan ve hidayetin varlığına koşturan,
Kafaların ur ensesini solduran ve hakikatin karlığına daldıran.
Ruhların şirk tütsülüğünü söndüren ve şefaatle dolduran,
Şeytanın bataklı sellerini kısan ve hikmetlerin pınarı ile dolaştıran
Asrı saadetin nurlu inkişafında,
Nur ufukların hakikat hecelerinde,
Kainat sana sevdalı.
Kutsi adımların hak ikramında,
Bağlar sana ikbal olmuş.
Ademlerin HU iniltisinde,
Dağlar sana intisap etmiş:
Başlar seni fikreder, kalbler seni zikreder
Yaşlar gözlerden akar, bir yanda da senin nurun akar.
İnsanlık ağlar, çağlar ağlar. Alem sana muhtaç
Taşlar da selamlar, diller de kelamlar:
YA RESÜLALLAH…
Seninle kazılı, yıldızlarla yazılı nübüvvetin:
Sallallahu Aleyhi ve Sellem.
Kainat senin isminle süslü, insanlık senin isminle sesli
MUHAMMED MUSTAFA
Kayıt Tarihi : 5.10.2005 19:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Cana veda etmeden, cananımı isterim.
Herşeyim,canım, Şah-ı Merdan Ali'm benim.
İlahi vuslatım bilirim seninle benim.
Sultanım,canım. Şah-ı Merdan Ali'm benim.
İrşad'ınla yol buldum, önüm bakar giderim.
Her attığım adımda adını yad ederim.
Yolundan giden candır, canan bilir severim.
Hakanım,canım. Şah-ı Merdan Ali'm benim.
Veladetinle dünya şereflendi, taç taktı.
Zulüm yerini şefkate, sevgiye,aşka bıraktı.
Nübüvvetin alemde, ayrı meş'ale yaktı.
Önderim,canım. Şah-ı Merdan Alim benim.
Gül kokunla anılır, adın güle verilmiş.
Beraatim senden, ruhsat size verilmiş.
Nebi ve Resullere, Nebi, Resul seçilmiş.
Hakanım, canım. Şah-ı Merdan Ali'm benim.
Mucizenin esrarı, kamer ayrıldı, bilindi.
Bilim akıl erdiremez, oldu iki sevgili.
Rahmanın dostusun, maşuğusun bilindi.
Resul'üm canım. Şah-ı Merdam Ali'm benim.
06.09.2006 / 12.00
Bedrettin Naim Arslan
iir. Saygılarımla...
Mübarek Ramazan ayında,hazır büyük şeytanlar bağlanmışken birkaç şey söylemek ve sizinle paylaşmak istiyorum.
Yaşadığımız dünyayı, ülkeyi, şehri, mahalleyi, evi ve antolojiyi yaşanır bir yer yapmakta bizim elimizde, yaşanmaz bir cehenneme çevirmekte. Hangisini tercih etmemiz gerekiyorsa onu yapalım ve mertçe yapalım.Ben yaşanır bir yer olmasına taraftarım.
Baştan aşağıya kusur ve günah içinde yüzerken, başkalarının ayıpları ve eksikleri ile uğraşmak, birilerini rencide etmek ve ayıplarını meydana çıkarmak için akıl almaz tezgahların içine girmek neden? Nerede hz.Mevlâna’nın o unutulmaz sözü;
“BAŞKALARININ KUSURUNU ÖRTMEKTE GECE GİBİ OL/
OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL…”
Unutulmamalıdır ki, kim bir insanın kusurunu ve ayıbını kapatırsa, Allah da onun kıyamet günü bir kusurunu kapatır.
İçimizde nefis taşıyoruz..Ve beden ne kadar yaşlanırsa yaşlansın, nefsin ve arzularının asla yaşlanmadığını çok iyi biliyoruz. Kendi kusurlarımızı, eksiklerimizi de en iyi biz biliyoruz. Neden kendi eksiklerimizi düzeltme yoluna gitmeyiz de, başkalarının eksikleri üzerinde durmayı çok severiz. O birlerinin eksikliklerini meydana çıkarmak ve üzerine gitmemiz bizim eksiklerimizi kapatacak mı?
Mübarek ayların sonuncusu Ramazan ayındayız. Oruçlu olanlarımız var olmayanlarımız var. Bu; tercih, inanç ve şartlar çerçevesinde oluşan bir durumdur. Herkesin ferdi yapması gereken ibadetler kendi ile Rabbi arsındadır. Keşke herkes Allah’ın istediği gibi bir kul olabilse..
Ama insan faktörünün olduğu yerde eksikler, kusurlar ve yanlışlar hep olacaktır. En aza indirgemek, yön ve yol gösterici olmak bizim amacımız olmalı.
En büyük suçlardan birisi KUL HAKKI’dır..Kul hakkı, maddi ve manevi olabilmektedir.
Yani bir insanın parasını çalmak da kul hakkıdır, bir insanın çekiştirmekte..İftira en büyük kul haklarından biridir.Gıybet, zan(tahmini ve her halde lerle konuşmak) da kul hakkıdır.
Tövbe kapılarının sonuna kadar açık olduğu ve yüce yaratıcının bağışlamak için kullarından iste bir gayret beklerken bu güzel günleri boşa geçirmeden en güzel şekilde değerlendirerek af ve mafirete ulaşmaya gayret edelim.
Bu vesile ile, bütün insanların ve Antoloji camiasının hastalarına şifa, dertlilerine deva, borçlularına eda, bekarlarımıza ve dullarımıza hayırlı ve mutlu olabilecek bir eş nasip etmesini, evlilerimize de, yuvalarında eşleri ve çocukları ile bir ömür boyu sürecek mutluk ve sağlıklı bir hayat nasip etmesini yüce rabbimden diliyorum.
Selam ve sevgilerimi gönderiyor,şiirinizi tebrik ediyorum
TÜM YORUMLAR (2)