Vahdet denizinde kaybolur benlik,
Fena olur nefis, silinir kimlik.
Beka kalır, O’nun nurunda dirlik düzen tertip,
Tevhid bir damla, deryaları hakikat.
Evvelde bir nefes vardı sessiz, derin, ezelî,
Vahdetin sükûtunda yankı buldu kelâm.
Tevhid konuştu cümle âlem: “Ben yokum, sadece o var,” dedi,
Her zerre, O’nun adını yazdı kalem-i kainatla
Nefs bir dağ idi gölgesinde elbisesi ateşler içinde bir benlik,
Her taşında dünya, her sesinde heves.
Fena rüzgârı esti mi hele; işte o vakit yandı o kirli benlik,
Küllerinden doğar hep bekasında bir nurlu ekber, bir nurlu nefes.
Seyr ü sülûk iç öze doğru bir sefer,
Her adımda arınır kalp, bir başka sır duyar aşkına eren.
Marifetle parlarmış gönlün aynası, meğer
Zikr, sadece söz değilmiş manada yakutlar bile kalır eksik
İhsanları sonsuz vuslatının bile kokusu nurdan habbesi nurdan ,
Kul O’nu görür gibi yaşarda bilir ki daimi ebed dost ikramlarını serer ğöklerinden indirir rahmetiyle
Kalp ise bir Kâbe olur, Hakk işte orda mekân,
Ve ârif elbet anlar: Hicaz değil, Hakk kendindedir kendi ise daimen yürür hakka ve bulur aczini yaşar sonsuz şefkatle der sırlarında ismi esmasıyla ya Rahman ya Rahim.....
Kayıt Tarihi : 24.10.2025 22:56:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!