Tomurcuk gül gibiydi ruhum,
Hazan vurup soldurdu beni.
Fırtına, boran olup kül gibi,
Havalara savurdu beni.
Anlamıyor gönlüm sazın telinden,
Neler çektim ben yâr’in dilinden.
Geçti yıllarım bahçesinden, gülünden,
Kuru yaprak gibi savurdu beni.
Açılmaz çiçeklerim bağımda,
Ağlar iken gözümdeki yaşımda.
Gün olur, baharımda, kışımda,
Kar yağdı, buz tuttu beni.
Varlığım dert oldu dostlara,
Kuzu tüyünden postlara.
Selam söyleyin göçmen kuşlara,
Bir avcı geldi vurdular beni.
Hâlimden bir haber olanlar var,
Sözleriyle yordular beni.
Yükselir âhım, çıkar arşa,
Çul edip yere serdiler beni.
Eyleme minnet, mert’e bile,
Olma kimseye kul, köle.
Yaksalar da dönsen küle,
Rüzgâr olup çöle savurdular beni.
Baharda açan çiçekler de bile,
Yaprağından sordular beni.
Baharda hazan olup gönlümü,
Dilleriyle yerdiler beni.
Kim bilir Leylâ’m, anlar mı hâlimden,
Mecnun olup düşsem çöllere?
Açma derdini nâmerd kullara,
Toprak gibi yollara serdiler beni.
Kırılmış kalemim, etmem tasa,
Kul kaderini yaşar geldi başa.
Çıkıp dağlara anlatsam derdimi,
Avcılar ceylan sanıp vurdular beni.
Bir ümitle bekleyiş, sonu hüsran olmasın,
Çiçekler gibi dalında solmasın.
Kurumuş bir dal gibiyim,
Yakma için ateşe koydular beni.
Sevgiyi bilenler gelsin,
Gelen gider, kalır mı sandın?
İki kapılı bu cihanda,
Her gelen mutlu olur mu sandın?
Her mecnun Leylâ’sına
Kavuşur mu sandın?
Sevda mevsimine çıkan yollar,
Bir gün kapanır mı sandın?
Son olsun bu sözlerin, yeter,
Var mı acep benden beter?
Kim bilir, dertlerim ne zaman biter,
Sonunda yakasız gömleğe sardılar beni.
Kayıt Tarihi : 15.8.2025 20:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Varlığım dert oldu dostlara, Kuzu tüyünden postlara. Selam söyleyin göçmen kuşlara, Bir avcı gelip vurdular beni.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!