Bir cafede oturmuştuk ya,
Hep beraber,
Sıcaktı hava...
Sen yüzünü silmiştin bir peçeteye,
İşte ben onu çaktırmadan cebime attım,
Kokluyorum her hatırladığımda.
Piyano tuşları arasında dans ederdi duygularım,
Kulağımdan süzülen nağmeler,
Ve kustuğum gözyaşlarım.
Adın parmak uçlarımda yazılıydı,
Sevgi vardı teninde,
Dudaklarıma sürülüydü şerbetin.
Dalga sırtında sorularım,
Dokunsam kanıyorum,
Koklasam ellerim kamaşıyor,
Seni yazıyorum,
Seni özlüyorum,
Derken;
Havai fişekler sarıyor gökyüzünü,
Gözlerini kapatıyor renkli renkli,
Ateşböcekleri kıskanıyor,
Ben yine seni özlüyorum.
Çingene kadının bileklerinde,
Ne kadar da kıvraktı hayat,
Kemanın bam teline vuruyorken erkek olanı.
Göstermekten korktuğum,
Küçük aşk mektupları ceplerimde,
Ellerimin ıslaklığından,
Buruş buruş.
İşte sana dokunuyorum gözlerimle,
Mektuplar kadar anlamlı,
Onlardan daha yaşlı.
Vişne çürüğü parmaklarım,
Bir burukluk dudaklarımdan içime akan,
Çocukluğum;
Anneannemin reçel kavanozları,
Kabuklu dizlerimle sana koşuyorum,
Ellerimde dudakların,
Ve ben yine sana aşıktım.
Kayıt Tarihi : 31.1.2008 17:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!