Virane-i Saltanat Beyrutlusu

Eski püskü bir bir mahallede tavernalı otellerin havası esiyor ruhumuza
Yabancı bakışlara ağıtlar asıyoruz
Kaldırım kenarında çocuklardan soğuk su alıyoruz
Biz de yaşıyoruz en yaşanmazların anısına
Bazen de denizlerde kıçıbaşı oynak oyuncaklar oluyoruz
Bazen de ebeveynlerce anksiyetemiz de tutuyor
Çocukları
Koyun koyun
Göğüs göğüs
Kalp kalp
Ellerinden tutamayıp dolaştırıyoruz
Buluyoruz yolumuzu veya yolsuzluğumuzu
Aslında hep bir ağızdan yapıyoruz bunu
Utanmadan sıkılmadan...

Amansızca küskün bir böceği bizlerdir ilaçlayan
Geçenkine benzerdir her gece işlenilen
Bizlerdir geceler boyu günahlayan
Sabahlar boyu sevaplarla bezeli
Ve yine bizlerizdir günahsızlar
Yol boyu
Soğuktan tir tir titreyen de
Geceler boyunca yanan da
Bizleriz
Her birimiz kendimizin saltanatiyiz
Biz de çok kez şehzade öldürdük içimizde
Çok Padişah yaktık çayır çayır
Virane-i Saltanat
Beyrut'tan da selamlar verdik ruhumuza
Yegane-i Daldanat

Aslında içimizdeki her patlama
Binevi amonyum nitratla doludur
Beyrut biz biz olalı göremedi.
Böyle bir dindarlık
Her şey senden önce oldu
Her şey benden önce oldu
Fakat geç kalmadım
Erken de gelmedim
Tam zamanında da değildi bu gelişim

Utanmadigim zamanlarda yüzüne bakardım
Avuç avuç şehvet atardım yüzüne
Yerlerden de almazdım emek emek
Tekillikle toplardım
Bilmem niye yapardım
Sonuçta Virane-i Saltanat güzel olan her şey
Senden önce de
Benden sonra da