Dal ile şitilin arası açık
Suya hasret, gül kuruyor kardeşim
Sabır eyle bu dert ile başa çık
Diyorsun ya bal eriyor kardeşim
Kim öğretti kılı kırka yarmayı
Şahin saldırınca çalı kuşuna
Sığınır dikene gül olmayınca
Adımı yazdırsan bengi taşına
Silinir güzelim gel olmayınca
Çıktım yücelere engine aktım
Gözlerin gönlüme hüzün bırakır
Bakma melül melül gül kara gözlüm
İstersen canım al ister gönül kır
Gitme uzaklara kal kara gözlüm
Gezdiğin dağlarda izine baktım
Yollarıma bakıp durma?
Döndüm işte can çiçeğim…
Sevda nedir diye sorma?
Sundum işte can çiçeğim…
İçimde var derin yara.
Dalım da kuruttun ışkınım yaktın
Közde kül kalmadı yar gözün aydın
Gittin gurbet ele yalnız bıraktın
Bana yol kalmadı yar gözün aydın
Dağlara gül ektin gönlüme diken
Yar saçından birkaç teli;
Gül edipte göndersene…
Ferhat gibi çamlı beli;
Yol edipte göndersene…
Kalmadı saçımda kara,
Şu gönlümün takviminde;
Yıl bitmedi, ben tükendim…
Duy sevdanın çimeninde;
Gül bitmedi, ben tükendim…
Kopardılar yaprak, yaprak.
Bırak artık beni bende
Ömür bitti ben tükendim
Yıllardır mahkûmum sende
Ömür bitti ben tükendim
Bırak ta bende kalayım
Dumanlı dağları andırır başım
Dört mevsimin dördünde de karı var
Ne ararım bilmem boşu boşuna
Umut sürgün, akıl dersen yarı var
Ben yağmur beklerken dert dolu, dolu
Şimdi CEHİRLİK’ in seyir zamanı
Toprağın tadına doyar laleler
Ne karı eksilir nede dumanı
Dağları kızıla boyar laleler
Yeni bir mevsimle gönül ülkeme
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!