Televizyonda oynatıyordu az evveldi
Gördüm bir kemendin ucunda
Ucuz balkonlarıyla sallanan küçük insanları küçük paralarıyla
Biraz daha düşmemek için Tanrı’ya yakarıyorlardı
Göğe zindan gideriyordu
Mutluydu her piçini tam saklamış insanlar
Elegant kütükler oyuyorlardı beyin ofislerine
Gördüm, eski bir afiş gibi damlalı yüzlerini
Alınıp satılmanın yüzkara panosunda
Az şey değil miydi neydi ağızla bir parmak balın ilişkisi
Berbat iyi çok yasa yazdılar
Berbat iyi çok yazık
Gazete Ayşe’lerinde moda sakini ablalar
Katakulli lakırdılarla üç renk giyer
Yirmi punto dikerler kepazelik
Azrail tulumunda işçiler taşır tersanelere otobüsler
Kendini doğramak için bundan iyisi yok
Nasıl bir dünya kurmalısın ki hem
Yaşama daha iyi bir neden sunduğunu anlasınlar?
Kalbi duran bir şey var
Amma da kan gibi, su gibi bir şey
Vurgunu çakıp dibi uçurmuş
Bunca maviyi derinliğine
Yırtmış bir şey…
Lira pazarlarında kaç kuruştan cinayet işleniyor beyim
Kaç yoksulu boğacak bilir misin bu akçalı son?
Kafanı sıkı tut, pencereden bakma
Bir adam kendi Filistin’ine üç oğul ölü taşıyor
Cehenneme gül işlemeye zoraki bir nakkaş
Bu kulede yaşamaya yüreğin yetmez patron!
Güray KöksoyKayıt Tarihi : 30.6.2009 10:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!