Aşklar hep beni pişman etti
Nasılmı
Hani sarılmak istersinya
Veda anlarında babana
İstemsiz bir soğukluk çökrya
Özlemine
Her günmü düşecek
İçime yangın gibi hasret anne
Hani yağmurları seyrederdik
Penceremizden
Arkası çok daha çok yağacak
Derdinya bize
haylaz bir oğlun vardı, bir kızımı sevmişti ne uzakta
herşeyine güvenirdiniz, beklerdiniz hani
söz söylemezdiniz; belkide sizi suçlardı daha
telefonlarda, mektuplarda severdiniz hani
mutlu günleriniz de bile olamazdı yanınızda
düştüğü sevdamıdır bilinmez, hiç gülmezdi hani
Sende gidersen
Sevecek bir şey kalmaz bu şehirde
Çocuklar kalmaz kaldırımlarda
Uçurtmalar olmaz havalarda
Sen gidersen
Sevecek bir şey kalmaz bu şehirde
bir öykü okumuştum çocuktum bir zaman
sabit hazretleriydi herhalde bir imam
dereden gelen bir elma dişledi adam
bir uzun hesabını verdiki sormayın aman
olurmu böyle adalet derken yıllar geçti aradan
Bir pazar yerinin
Akşam yorgunluğu var üzerimde
Koskoca çınarların
Yaprak döktüğü yerler gibiyim
Bu günlerde
Yağmulardada kaldım
Mandallardaki elbiseler gibi
Sellerde gördüm
Kuru derelerin gördüğü kadar
Sıcak kahve buğusundada kaldı
Yüzüm
Yavaş yavaş sardı
aşk bedenimi
Yavaş yavaş ağlattı
Aşk beni
Usul usul karattı
Aşk yüreğimi
Bir garip diyarlıydım ben
Ufak tefek
Umudu
Uğur böceklerine
Pabuç ısmarlamalardan öğrenmiştim
Gurbeti leyleklerin boş kalmış yuvalarından
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!