bu satırları okuyan,
belki de beni hiç tanımadı.
belki bir akşamüstü otobüste yan yana oturduk,
belki pazarda aynı tezgâhtan domates aldık,
ya da hiç karşılaşmadık.
yine de bil ki,
ben bu şehri sessizce terk ediyorum.
kapıyı çarpmadan, ışıkları söndürmeden,
ayak sesimi duymadan gideceğim.
bana kalan, bavuluma sığan
üç beş kelime ve kırılmış birkaç eşya.
ne çok denedim,
burada kalmanın yollarını…
sabahları erken kalkmayı,
gün ışığını sevmeyi,
kendimi ikna edecek bahaneler bulmayı.
ama bazı evlerin kapıları içeriden açılmaz.
bana kızma,
bu bir isyan değil;
daha çok,
uzun bir hastalığın bitişine benzeyen
yorgun bir kabulleniş.
belki bir gün,
kaldığım yerden geçen biri
kaldırım taşlarında izimi görür,
ya da bir pencere kenarında
unutulmuş bir fotoğrafımı bulur.
o zaman anla;
ben zaten uzun zamandır gitmişim.
artık yazılmamış mektuplar,
söylenmemiş cümleler,
verilmemiş cevaplar
başkasının omuzlarına kalacak.
ben defterimi kapatıyorum.
burası,
kendime yazdığım son satır:
“artık gelmiyorum.”
Kayıt Tarihi : 9.8.2025 04:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!