Yine bir veda sabahına uyandım senden habersiz.
Yine gittim birinin hayatından usul usul, sessiz sessiz.
Oysa söz vermiştin, üzemeyecek demiştin kimse artık seni.
Öncekilerden farkın yokmuş, seninde yüreğinde veda makamı nağmeleri.
Öyle çok doluyum ki, her nefes alışım bir haykırış aslında.
Her nefes verişimdeyse isyanım yükselir arş-ı ala'ya.
Bu kaçıncı feryattır yâ Râb, bu kaçıncı yıkılış.
Aynı sonlarda takılı kalmış veda makamı nağmeleri.
Yıkılan hayallerime mi üzülsem, yok olan yarınlarıma mı?
Boğazımda düğümlenmiş sana edemediğim beddualarıma mı?
Ne söylesem ıslah olmaz sen gibileri.
Kaçınılmaz sonların başrolünde hep veda makamı nağmeleri.
Korkak! Zannetme ki benim ahım yerde kalır.
Allah yukarıda şahit, yaşananlara en önemli tanıktır.
Benden alamayacağın son şey çok beklediğin helalliktir.
Sırat köprüsüne varamadan çınlayacak kulaklarında veda makamı nağmeleri.
Ağır geldi, biliyorum, taşıyamadın benim yüreğimi.
Benim aptallığımsa sana bakıp duygu insanı zannetmemdi.
Duygunu bilemesemde insanlığın yokmuş sende zerresi.
Sonunda plak bitti, çektim fişi, güle güle veda makamı nağmeleri.
Yavuz Erdin 16.06.2025
Yavuz ErdinKayıt Tarihi : 16.6.2025 19:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!