Tanrı celladıma beni buyurmuş
işbirliği içindeler
kefen dikerler bana
bakmayın kefenin beyaz olduğuna,
üşütüyor,ürkütüyor beni siyahın inadına
oysa beşiğimin tülbendide beyazdı
kötülüklerden korurdu beni
tıpkı annem gibi
beyaz düşler kurardım kendime
ben küçücüktüm,
düşlerim büsbüyük
bazen gökkuşağına otururdum
ordan seyrederdim
yağmur sonrası toprak kokusunu
toprağı saran yeşili
uzakları görürdüm dürbünsüz
maviliğine böğardı beni Van Gölü
bazen de kayalıklara konmuş
kekliğin ötüşüne koşardım
gagasının renginden alırdım
bir tutam kırmızıyı
ruhuma işlerdim bu rengi
atalarımın yadigarıydı
Mem'in tutkusu,
Zin'in gelinlik poşusu
kısacası aşkın rengiydi
ve zulme karşı ise,
asilikti kırmızının kokusu
beni saran bu duygularla
yol almışım yıllarca
meğerse yol alan ben değilmişim
durakmışım sadece
ve durmadan el sallamışım gelene,geçene
sürüden ayrı kalmam
Tanrı'nın gücüne gitmiş
celladıma emretmiş
celladım geldi
o söyledi
emir kesinmiş
beni götürecekmiş
dedim ya,
beyazla açmıştım gözlerimi dünyaya
sonradan tanımıştım,
diğer renkleri sırayla
beyazla ediliyor yine veda
beni korkutamayan siyaha,
sakın söylemeyin beyaza yenildiğimi
beyazlara bürünüp,
bu dünyadan göçtüğümü...
Kayıt Tarihi : 23.3.2005 23:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!