Vatan ve Türk-- (minik bir hikaye) ….18

Kişilik öze kazanılır, vatan-millet-ordu donanır disiplinli bir terbiyede sevgiyi.
Para savaşı bu yeni marka, eski adımlarla yeni makamlı bir orkestrada --------------------------------------------------cinayeti
Bir vatanda kardeş olamadık oynaklıkları, hatta folklor renginin güzelliğini.
Uzun hava makamındaki şeffaf iklimleriyle kardeş olalım, diyorlar ki haydi…

Batılı çok yollar daha hu-ha-hu-ha trenlerini
Siz yine de esirgemeyin artık olağanüstü hal varlığı halini…

Dağlıca’dan Aktütü,ne…bu iki saldırı arasında büyük benzerlik var diyorlar.
Kurgu saldırılar, ABD ikiz binaları misali, hükümetin memuriyet donattığı şey işte…denetip yönetmek, patlak verirse, ki bu, millete de, evrensel de tek iş toplamı oldu, yönetip yönlendirmek işte hep böyle şakıdık şakıdıkları… bir uzun hava makamı gibi, mesela: ‘Terör örgütünün hedefi AK parti hükümetidir’ demek de caz makamları, herhalde…

Terör cızzz ettiremez size, korkmayın! Yüreğinize işlediğiniz projeniz o cızz ve eyleme geçirmeye sıkıştığınız bir hikaye… Vatan-millet-ordu ve Anayasa-hukuk cız-bız oldu dilinize, hazır ve elinizde… Hem bu dağlarda bir şey olmadı ki sizlere. Kelle dediğin şehitlerdi o hedefte!

Varsın aklımız saçımıza karışıyor olsun, varsın makamlar orkestrasında felçlerin akrobatlık dansı propaganda modasıyla kıvırıyor olsun, halka esirgemeyin bildiklerinizi, bilmediklerinizi de, becereceğiniz her dil hatta makbuldür, koyuverin yeter ki… Gözümüzün, o her çalınan makamlardan fotoğrafını, biz yüreğimize gösteririz…ne mi olur? Diyalog fazileti fazilet evinden bulur seni de, sevgimizi de ve bakarız çaresine sen kendi haline, biz dökülen kendimizi insanlığa hizmet toparlamaya… Eğer bugüne kadar şehit kanı kurumuyorsa, orduyla konuşacak tek makam yüce millet olmalıdır. Nerdeeeeen nereye…..

Nerdeeeeen nereye diyordu biri, hatırlamaya gerek var mı? Yakıştığı yerde donatılır terimler işte… Bu da Yahudiliğin ekmeğine yağ, bal, süt akan körükleme mizacında her ne ise de… ya değişiklik-fanatizminden değişim-fobia’ya bir metelik taslağı, her halde…ve beş bin yıldır hep bu aynı paralama, hep bu aynı parçalama… Din diye öfke ve kin ağızlarından taşıyor diyalog oluşturma yerine, çünkü bilgi eksikliği birinde, işsizlik melekesi kışkırtması ötekinde, ikili efelik taslanma da dehşet yataklığı toplanıyor ve doluyor bir ortak mesele birikmeye…