Perdebirun bir babanın yek tahtı,
Dilhun bir ananın kanlı gözyaşı,
Görsende mi anlamazsın şu anı?
İşitsende mı duymazsın şu hakkı?
Ey sarfinazar, Ey Meyus evladım
Duy şu dağın sessiz adımlarını!
Şu Canhıraşı Reva'n gören emir,
Yayık bozkırın ardından mı gelir?
Yoksa yüzsüz şeytanın koynundan mı?
İmdi ben Sen sormaz isek hesabı,
Yürür şu dağın sessiz adımları.
O vakit kayboluverir bülbüller,
Düşlerimi süslerler güvercinler,
Ancak gökleri saracaklar şahinler,
Yeryüzüyle buluşacak leşçiller,
Solacaklar bülbülsüz kalmış güller!
Ey sarfinazar Ey Meyus evladım,
Sana yoktur hiç takat-i aşarım,
Göklere armağan bir mum çıkarıp,
Karanlıkta ışığın olacağım!
Yeter ki aç gözlerini bendime,
Sal kendini ışığın suretine,
Kendi gözlerinle bakmadan beni,
Göremezsin şu içkin hakikati,
Kendi kulakların ile iştimeden,
Duyamazsın bendimden taşan sesi!
Umudunu yazmak için kalemim,
Ecdadını savunmak için dilim,
Ey öksüz evladım Vatanım sensin!
İmdi hizmetinde melektir kalbim.
Neslin daha beşiklerinde bebek,
İlk pınarınız pespembe kelebek
Şu cihan kalbinde sözümüz olsun
Gülümse ardımdan açsın çiçek.
Masumluk pınarı gözyaşın değil,
Benim kanım akmalı vatan için!
Ey asil evladım Vatanım Sensin!
Kayıt Tarihi : 5.10.2025 14:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!