VAN ŞİİRLERİ

VAN ŞİİRLERİ

Selçuk Akyüz

Amansız mı amansız,
İnsafsız bir ateş çemberindeyim;
Ne yapsam, ne etsem de çıkamıyorum..!
Takılıyor, imanıma takılıyor kuyruğum..!
İstesem de kendimi sokamıyorum..!

(Van.04.06.2014)
..

Devamını Oku
Selçuk Akyüz

Kar yağdı,
Lapa lapa kar yağdı yine;
Irak'ta, Suriye'de, Filistin'de, Mısır'da
Lapa lapa kar yağdı mümin gönlüne..!
Ve ben o yağan kara tutuldum..!
Ak düştü saçımın çokça teline..!

..

Devamını Oku
Selçuk Akyüz

Havadaki kar taneleri gibi olsa insanlar,
Birbirine dokunmasa...
Yerdeki kar taneleri gibi olsa insanlar,
Birbirinden ayrılmasa...

(Van. Nisan 2010)

..

Devamını Oku
Selçuk Akyüz

Nereye dönüp baksam, oluk oluk kan..!
Yanıyor, cayır cayır yanıyor her yan..!
Sağım, solum, önüm, arkam, her yanım sıcak..!
Dünya öyle sıcak, öyle sıcak ki,
Göz pınarları hepten kurudu kuruyacak..!

(Van.04.03.2015)
..

Devamını Oku
Selçuk Akyüz

Seni ne aylık,
Ne yıllık,
Ne de ömürlük sevdim…
Seni ölümün nefesiyle sönmeyecek sevda ile,
Sonsuzluğun kapısından dönmeyecek aşkla sevdim…

(Van.09.09.2010)
..

Devamını Oku
Selçuk Akyüz

Filistin'in, Türkistan'ın,
Myanmar'ın, Pakistan'ın kor yürek yangınında hep kaynasın yürekler..!
Fokur fokur kaynayıp taşsın durmadan dillerin, kalemlerin
Ve namlunun ucundan..!
Yeter..! Çıksın artık;
Kurtulsun Müslüman, zındık avucundan..!

..

Devamını Oku
Selçuk Akyüz

Bir an bile ayırma gözlerini gözlerimden,
Bak sıcak sıcak...
Sımsıcak gözlerinde kurusun gözlerim,
Yıllardır ıslak...


(Van.08.03.2015)
..

Devamını Oku
Selçuk Akyüz

Sen ağlarken,
Şırıl şırıl boşalırken gözyaşların benim için;
Göz pınarlarından bin can,
Bin derman içtim..!
Sanki ömür çimeninden bin ömür daha biçtim..!

(Van.08.09.2011)
..

Devamını Oku
Selçuk Akyüz

Gün gelir,
An gelir de yüreğinde bulamaz olursam eğer;
Asla ve kat'a başka bir yürekte aramam kendimi..!
Aramam, çünkü şundan adım gibi eminim:
Mülteci olamam..!

(Van. Mart 2017)
..

Devamını Oku
Osman Demircan

Kulağının dibinde çalan bir kemandım da beni işitmedin. Eğer boynunu bana doğru eğmiş olsaydın, sana hüzzam şarkılar eşliğinde seni seviyorum diyecektim. O kadar dik başlıydın ki, ellerinde keman oldum da, başını bana doğru yaslamadın. Bu yüzden tüm şarkıları içine atan keman oldum. İçin için yandım da, parmaklarını yakamadım. Bu sebepten seni yana yakıla sevdiğimi hissedemedin. Bundan ötürü sana seni sevdiğimi söyleyemedim. Keman gibi ağladım ve şarkıları omuzlarına döktüm de bana neyin var demedin. Bir neyin var deseydin o zaman bir keman gibi kulaklarına aşk şarkılarını dökerdim. Ta nabzımı duyana kadar, ta yüreğime akan kanları işitene kadar sana şarkılar çalardım. Eğer yüreğimin senli atışlarını duysaydın, kendini kulağı kesik Van Gogh gibi hissederdin. Ya deli gibi resimler yapardın ya da çıldırasıya başın ağırırdı. Aşk başa belaymış derdin. İçindeki fırtınaları bastırmak için, hafif esintili şarkılar söylerdin. Yine de kurtulamazdın aşkın sarsıntılarından. Sevgiliyi düşündükçe içindeki yapraklar aşk esintisiyle kıpırdardı. Bir sonbahar gibi sararıp solardın da, onun sevgisi dikenli bir yaprak gibi içinde kalırdı. Dökerdin tüm duygularını kemanın tellerine de, onun sevgisi yüreğine bir yay gibi saplanırdı. Acıdan her haykırışın, başkalarına hüzzam şarkı gelirdi. Oysa sevgilinin elleri dokunmuştur bir kere yüreğinin tellerine, artık kurtulması zordur. Sadece şarkılar seni avutur. Bunu kimse bilmez. Çünkü kimse aşk şarkılarının dudakları parçaladığını işitmez. Eğer sevgili de seni öpmezse, o şarkıların tadına eremez. Ey sevgili kulak dibinde inleyen bir keman oldum da, bir kez olsun bana neyin var demedin. Sen beni mutlu şarkılar eşliğinde gördün ve sandın ki neşemden bir şarkı tutturdum. Ey sevgili anla ben sana vuruldum. Duy artık beni. Yaylarım ağlayıp inlemekten eridi ve nefesim kesildi. Sana yüreğimin sesini işittirme adına bende can tükendi. Bu kadar can havliyle sana seslendim de, benim senin aşkınla ölmek üzere olduğuma inanmadın.

Beni tükettin ve bitirdin. Kulak dibinde bir kemandım. Şimdi aşk şarkılarının kırıp geçirdiği bir keman oldum. Senin için kendimden geçtim de, sana bir aşk şarkısı söyletemedim. Daha da kötüsü sana seni sevdiğimi söyleyemedim.
..

Devamını Oku
Selçuk Akyüz

Gözyaşı yağıyor kara cüzdana..!
Gözyaşı yağıyor,
Hem de sağanak sağanak gözyaşı yağıyor kara kasaya..!
Söyle, nasıl dolar kara cüzdanlar;
Dolup dolup taşar mı hiç kara kasa,
Gözyaşı olmasa?!

..

Devamını Oku
Selçuk Akyüz

Azat et, içine hapsettiğin kinini;
Azat et, elinden salıver gitsin..!
Vur hançeri, durma..!
Durma, vur bağrıma..!
Bitecekse ömrüm, elinden bitsin..!

(Van.19.11.2014)
..

Devamını Oku
Selçuk Akyüz

Gittin gideli dökülmüyor yüreğin;
Dökülmüyor, dökülmüyor gözlerinden içime..!
Dökülmeyince yüreğin gözlerinden içime;
Açılmıyor, bir türlü açılmıyor içimdeki demli karanlık..! Yeter, dön artık..!

(Van.27.03.2015)
..

Devamını Oku
Selçuk Akyüz

Varsın kapatsın ağzını...
Varsın salıvermesin,
Varsın azat etmesin dilinden yüreğini..!
Nasıl olsa tutamıyor,
Nasıl olsa kökünden kesip de atamıyor;
Gözlerinin bana ilan-ı aşk eden dilini..!

..

Devamını Oku
Selçuk Akyüz

Sel aldı, baştan başa sel aldı gönlümü..!
Gönlüm, bir baştan öbür başa ıslak..!
Ne zambak kaldı gönlümde,
Ne gül,
Ne de bir leylak..!
Ey eşsiz gözleri sağanak yağışlım,
Ne zaman dinecek gözündeki sağanak?!
..

Devamını Oku
Selçuk Akyüz

Merak etme; kalbimde, hep kalbimdesin...
Sana sevdam, kalbimden uçup kaçmadı;
Çünkü henüz karda karanfiller açmadı;
Ölüler silahlanıp, ölüm saçmadı
Ve yılanlar, çıyanlar kanatlanıp uçmadı...

(Van. Kasım 2016)
..

Devamını Oku
Selçuk Akyüz

Ağlarsak mazlum için,
Sağanak sağanak ağlarsak;
İnan bana mazlumun ağlak yüzünde,
Her damlada bir gül daha açacak...
..

Devamını Oku
Selçuk Akyüz

İnkar etme n'olur..!
Nankörlük etme..!
Boşalsın diye,
Boşalıp iyice hafiflesin diye yaşla dolu yüreğin;
Gözlerimden yüreğinin yaşlarını akıttım,
Her gün sabahtan akşama değin...

..

Devamını Oku
Selçuk Akyüz

Bir çaya,
Tertemiz bir çaya girdim...
Bulamazsın, yok bu çayda tek bir zerre kir...
Hem yıkanıyor, hem akıyorum...
Menzilim: "BİR."

(Van.21.07.2014)
..

Devamını Oku
Selçuk Akyüz

Senle beş dakika daha göz göze olmak;
Bir Nisan ya da bir Mayıs sabahı,
Beş dakika daha uyumak gibi...
Gözlerinden fışkıran yüreğine doymamak;
Bir Temmuz ya da bir Ağustos günü,
Sahrada serin suya doymamak gibi...

..

Devamını Oku