Yokluk kırk yerinden kırdı belimi,
Demeye tutmuyor yüzüm Vali Bey.
Kimselere açamadım hâlimi,
Bir sana geçiyor nazım Vali Bey.
Fidan pazarladım kimse almadı,
Sebze yetiştirdim kârı olmadı,
Bu yıl sazdan sözden kuruş gelmedi,
Tezeneye küskün sazım Vali Bey.
Beş horanta tek bileğe bakıyor,
“Mülkiyeli” “haşlık” deyip döküyor,
Üç yavrumun üçü birden okuyor,
Per perişan oğlum kızım Vali Bey.
“Yeşil kartla” derde baktıramadım,
“Emar” istediler çektiremedim,
Dişlerim döküldü taktıramadım,
Kalmadı bir tadım tuzum Vali Bey.
Malum sürünmeye hep mahkûm ozan,
Hayır hasenatla çıktı ramazan,
Bayramdan bu yana kaynamaz kazan,
Yok mu derdimize çözüm Vali Bey.
Kazandığım geçimime yetmiyor,
Borcun harcın hiç arkası bitmiyor,
Kömür alamadım bacam tütmüyor,
Evde geçmez oldu sözüm Vali Bey.
Bu terazi çekmiyor bu darayı,
Işık su telefon sorma orayı,
Aylar oldu veremedim kirayı,
Âlemi yakarken pozum Vali Bey.
KURTOĞLU’YUM “âşıklık tır” hünerim,
Eller yazın ben kışları yanarım,
Selâm saygı muhabbetler sunarım,
Diri cana dirlik lâzım Vali Bey.
16-Aralık–2002
Rifat KurtoğluKayıt Tarihi : 17.7.2011 21:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!