En çok da
“Eve döneceğim” deyip dönemeyenlere,
Valizinde çocuğuna çikolata,
Cebinde umut taşıyanlara,
Ve bir daha göz kırpmayan yıldızlara üzülüyorum.
Yalnızca ekmek parasıydı derdi,
Bir lokma, bir yudum huzur…
Ama ölüm geldi,
Sormadı “çocuğun var mı?”,
“Yüreğin ne kadar yorgun?”
Yürek kadar sessiz bir mezara
Erken konan canlara üzülüyorum.
Bir serserinin sorumsuzluğunda
Hayatını yitirenlere,
Kimseye zararı dokunmamış,
Günahını bile susarak taşıyan
Masumlara üzülüyorum.
Bir yangının ortasında
Nefesi tükenen ormanlara,
Son çırpınışında düşen kuşlara,
Bir annenin ellerinde
Tutuşan umutsuzluğa üzülüyorum.
Üzülüyorum…
Çünkü bazen sadece yaşamak ister insan.
Ne kahraman olmak ister,
Ne de kurban.
Sıradan bir gün,
Sıradan bir tebessüm yeter oysa.
Ama hayat,
Herkese sıradan davranmıyor bazen.
Ve ben,
Bunu anlayacak kadar yaşadım artık…
Her haber bir yara,
Her sessizlik bir feryat.
Üzülüyorum,
Bir can daha eksilmesin diye dua ederken,
Yine eksilenleri görmekten yorulduğum için
Üzülüyorum...
S.GÖL
Seyrani Göl
Kayıt Tarihi : 24.7.2025 08:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Değerli gören, değer veren yüreğinize de bizden teşekkürler..
TÜM YORUMLAR (1)