Yüksel Önaçan Adlı Antoloji.com Üyesinin Şai ...

Tema güzel. Ah bir de şu yazım kurallarına uyabilsek.

Bu şiirde şiirsel bir hava yok maalesef. Çalışılmalı üzerinde.

Kalmayıp da gidene yazıklar olsun.
Kutluyorum.

Serbest şiire çok güzel bir örnek.

'sen seni özlemenin
ne olduğunu anlayamazsın'

İşte şiirin canı.
'Sen, seni özlemenin
ne olduğunu anlayamazsın'

Çok güzel bir dize.

'sen
masada kalacaksın
dönüp bakmayacağım geriye
hoşçakal diyeceğim
yüreğimden yüreğine
sessizce......'

Bazıları değil sevilmeyi, anında unutulmayı hakediyor.
Kararını kutluyorum şairenin. Dizeleri hoş.

Helâl olsun!

Yasaklı şair arkadaşlarımız için çok güzel bir uyarı antoloji yetkilisini.

'Savaşımız yıllarla değil kendimizle'

Çok öz.

'Güneş doğarken üstüme
Tekneden yayılan evrensel seste
Yarım sevmelere ağlayan
Titrek acıtan ağıtlar yakan
Kürtçe ezgiler doluyor
Sevmelerimin her zerresine..
'

Evet, zor bir ruh hali...
Şaire delirmiş anlaşılan. Zaten çocukluğundan beri herşeyi delice yapar. Aşka da delicesine tutul ...

Neden bu kadar umutsuzsun be şaire.
Sevenler önce bu dünyada buluşmalı ki, cennette hurilerin yanında pot kırmamak için burada provalar yapsınlar.

Şairenin uzun adımlarla, şiirin akışında ise sanki baharın yavaş yavaş gelişi gibi sevgiliye gidişi var.

Sevgiliye bir baharın tüm özelliklerini yüklenmiş gidiyor.

Bu hasletlerle dolu bir şaireyi duyacak kulak, anlayabilecek beyin yoksa, şaire ne yapsın.

Şiirlerinin tümü güzel de, bu şiirde ...

'Kaldık aşkın matematiğinden
Çözümsüz bir problem gibi
Kalmasına
Biz neden olduk'

Tüm suçu üzerine almakla hiç de iyi etmemiş şaire. Aşkta hüsrana uğrayanlar kendisine saldırabilir.

Yapma arkadaşım; ben sevemedim bir türlü İstanbul'u. Hoş, solunması gerektiği gibi havasını soluyacak zamanım olmadı ya...
Ama İstanbul üzerine yazılmış bunca şiir var iken ve tesadüfen de bugün emekli bir Dr. albay arkadaşımın, onca olumsuzlukları dile getirmemizden sonra ısrarla İstanbul'a yerle ...

'Sevgisiz yaşamayı öğreneceğim sensiz dünyamda…'

Her bitiş, bir yeni başlangıçtır.
Bilmem ben, sevgiyi, şairenin anlatmak istediği sevgiyi bulduktan sonra kaybedebilir miyim ya da kaybolmasına izin verir miyim? Tatmadım; onun için şairenin yukarıdaki mısrasını anlamakta zorlanıyorum.

Ah memleketini görsen.
Sanırım bu jenerasyonda sizin gibi memleket özlemi, sevgisi üzerine şiir yazacak yok.

Hece vezni çalışması yapanlar neden böyle şiirleri örnek almazlar ki...

Okuma-yazma bilen, bi dirhem duygu yükü olanlar sarılmışlar kaleme, güyâ şiir yazmışlar.

Yazdın mı, hiç olmazsa uyaklara dikket et; bu şiirdeki gibi.

Şiirde akıcılık yok maalesef. Sizden daha akıcı şiirler bekleriz.

Acele edilmiş, duyguların paralellik göstermediği bir anda yazılmış.

'Heybetin dağları ezer gibiydi
Eriten gülüşün, sıcak ellerin
Bir ömür bırakmam gel der gibiydi '

dizeleri, gökyüzündeki yıldızların ortasında bir ay gibi parlamış kalmış. Ben şaireden sadece AY bekliyorum. Etraflarına yıl ...

O, beğeninizi kazanan kişiyi kutlamak gerek. Tabii sizdeki samimiyeti de.

Her dizeniz, değerli.

Bilmem ki ne desem...

Sayın Koç, içindekileri yazarak bir güzel rahatlamış.

Ben de, ... .
Ben de okuyunca rahatladım.

Ohh be...

Sümüğünü küçükken kolunun yenine silen bu kız, gerçekten güzel yazıyor.

Ve yazdığı gibi de kalıyor. Baksanıza bazı harfleri fazladan katmış, -e- yazacağı yerde -a- yazmış. Okuma zahmetine de katlanmamış. Kendi şiiri ya...

Gördüm; büyümüş sümüklü şey.

Günümüzün sonu hüsranla biten, ayağa düşen sevgileri, yalancıktan sevmeleri, kısaca köşe kapmaca gibi yüreklerle oynanan oyunlarını çok güzel dile getirilmiş. Dörtlüklerdeki kâfiye düzenleri de çok ustaca işlenmiş.
Ne var ki sevgili şaireye daha önce de yazdığım gibi, imlâ kurallarına dikkat etmesi ...

Bu konuda okuduğum şiirlerden en güzeli desem yeridir. Belki de içinde bulunduğum ruh hali beni bu kanaata vardırdı.

İnsan, insan gibi düşündüğü sürece insandır.
Şaire bunu yapmış.